ZAMANSIZ MEKANLAR
Gizemli bir kitabın gücüyle (Aklın Karanlık Sırları) birlikte özel yeteneği olan bir adamın farklı hayatlar deneme girişimlerinin onu hep ilk seçeneğine yönlendirmesi değiştirilemez bazı çizgilerin olduğu anlamına mı geliyordu?
Çok uzun yıllar önce hayata küstü ve aklını tamamıyla okült konulara yöneltti. Olmadık düşüncelerin peşinden koşarken edindiği bilgileri el yazması kitabımda topladı. Özel biriydi ve çok özel bir kitap üretiyordu. İnsan aklının karanlık sırları ve gizli güçleri bu kitabın satırları arasında gizlenmişti. Babadan oğula geçen ezoterik çalışma, Aklın Karanlık Sırları artık onun emrindeydi. Bu sırlar ona zaman ve mekanın kapılarını açacaktı.
Kendisine yeni bir gelecek bulmak için yola çıktı ve bu yolun onu zamanı olmayan yerlere götürdüğünü çok geç gördü.
Ölümsüz Aşk’ı ona acı getirmişti. Çocukluğunu eski bir masanın Üçüncü Çekmece'sinde bulmaya çalıştı. Satın almaya çalıştığı ama onu başka boyutlarda hapsetmeye çalışan Satılık Ev’den geri, başlangıç noktasına dönmüştü. O geçişlerde mutluluğu bulamayan namı diğer Büyücü son ve muhteşem bir geçiş için tüm hazırlıklarını yaptı. En yakın dostu Serhan da hazırdı bu Son Geçiş'e.
Zamansız Mekanlar, tekrar tekra aynı sonuçlara mahkum eden fantastik bir yaşam öyküsü. Büyücü Bahadır Aslan bu döngüyü kırma peşinde...
Yayın Tarihi: 2011
Yayınevi : TB Yayıncılık
Dağıtım: NTV Yayın Dağıtım
Kapak: Adnan Geyik
Telif Hakları: Levent Aslan
Sayfa Sayısı: 250
Basım Yeri : Ekspres Basımevi
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
İlk kitabınızla son kitabınızı (Zamansız Mekanlar) okuyan bir okuyucu olarak arada epey fark görüyorum. En çok dikkatimi çeken şey bir olayı anlatırken detayları tasvir edişinizdeki derinlik. Rüzgar, ay yapraklar vs çok ince bir anlatımla okuyucu hemen kitaptaki havaya sokuyor. Hikayeler çok kaliteli. Sürükleyici olmasının tek göstergesi kitabı ne kadar sürede bitirdiğim. Gece ikilere kadar elimden bırakmadığım kiabı bir hafta olmadan bitirdim. Arada öyle cümleler var ki, özlü sözler sınıfına bile alınabilir. İlk öyküdeki kahramnın sürekli deniz kıyısına gidip Deniz adındaki ölmüş sevgilisiyle konuşması biraz uzun gibi. Dolayısıyla olayın gerginliğini biraz alıyor ve okuyucunun dikkatini dağıtıyor gibi. Kitapta çok fazla ismin geçmesi biraz kafamı karıştırı gibi oldu ama kitabı bir iki oturuşta okuyan biri için sorun olmaz. Kitabın son bölümü oldukça çarpıcı. Kaliteli bir çalışma olmuş. Tebrikler.