ALTI ADIMDA SENARYO YAZMAK
Altı Adımda Senaryonuzu Yazın
Senaryo yazmak, senarist olmak isteyenler için küçük notlar...
1. Bir Hikayeniz Olsun
Bir çok hikaye yazarının oldukça fazla fikri vardır ve bu nedenle sadece bir kısmı üzerinde düşünmeye eğilimlidir. Fakat iyi bir tema seçmek, bütün adımların en önemlisi, birçok açıdan en önemlisi, bütün o konuların bir şekilde sonuna kadar ilerlemiş olmanızdır. Anlatmaya giriştiğiniz zaman, seyredilecek bir hikayeyi öneren bir tema istersiniz. Yani sonuna kadar takip etmeye değer bir hikayenin sizin konunuz olmasını tercih edersiniz. Hikayenizin sizi heyecanlandırması gerekiyor ve eğer temanız size değişik sahneler yazmayı düşündürtüyorsa yazın onu. Eğer teme sizi heyecanlandırıyorsa ve eğer akıl gözünüzle onu sonuna kadar açabiliyorsanız hikayenizin başkaları tarafından da beğenilme ihtimali var demektir.
2. Planlama
Yazarlar farklı yollarla planlar yaparlar ama bazıları da hiç plan yapmaz. Eninde sonunda sizin için en iyi çalışmaların hangileri olduğunu bulacaksınız ve belki bu çalışmalar detaylandırılmış bir özet çalışma olmayacak. Ben kendi adıma özet çalışma yapmam, yazma süreci devam ederken önemli bilgileri kaydettiğim bir el defteri, ya da ajandadan bozma bir defter kullansam da sayfaların arasındaki gerekli detayları yeniden keşfetmek zorunda kalmam. Ancak ilk defa yola koyulacaklar için yazılı bir plan uygulamalarını öneririm.
İşaretli satırları olan kağıtları öneririm ya da sizin kağıtlara işaretler koyarak çalışmanızı. Bu işaretlerin hikayenin ana noktalarını vurgulamak için kullanılabileceğini belirtmeme gerek yok sanırım. Hatta çalışma masanızın üzerinde bir mantar panoya raptiyelenmiş birkaç düzine indekslenmiş kart da olabilir.
Öyle sanıyorum ki, her halükarda faydalı bir yol haritasına sahip olmak her zaman iyi bir fikir. Böylece yolunuzu uzatacak yan yollara sapmak, yani sonradan ne kadar güzel olursa olsun senaryonuzdan çıkaracağınız gereksiz sahnelerle uğraşmak zorunda kalmazsınız.
3. Çevreyle İlişki Kurmak
Bir çeşit plana sahip olduğunuz zaman senaryo şekli ve biçimine aşina olduğunuz sürece artık yazmaya hazırsınız demektir. Eğer fazla sayıda film izlediyseniz - ki bu yazıyı buraya kadar okuduysanız izliyorsunuz demektir - içgüdüsel bir şekilde senaryo yapısını kavrama özelliğiniz vardır ama senaryoyu biçimlendirmek farklı bir iştir. Eğer bir senaryoyu biçimlendirmeyi bilmiyorsanız size senaryo okumanızı öneririm. Türkiye’de kitap halinde basılı senaryo bulmak oldukça zor olsa da internet ortamında özellikle Hollywood Filmlerinin Hollywood biçiminde (Hollywood formatı) yazılmış senaryolarını bulabilirsiniz.
4. Yazma
Bu, elbette, işin kalbidir ve planlamanızı iyi, doğru bir şekilde yaptıysanız oldukça sorunsuz gitmesi gereken bir adımdı. Bir projeye başladıktan sonra, bitene kadar her gün yazmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Günde bin kelime, yaklaşık beş sayfa yazarsanız, bir aydan kısa sürede bitirmiş olursunuz. Bu benim için gayet makul bir hedef. Bununla birlikte, daha yavaş bir yazarsanız, günde en az bir sayfayı bitirmeye çalışın. Bu size üç aydan biraz daha uzun bir süre içinde tam uzunlukta bir senaryo verecektir. Buradaki amaç, hikayeyi kağıda dökmektir.
Sadece filmde görünecekleri yazmayı unutmayın. Senaryolar, iç monologların yeri değildir. Onu göremiyor veya duyamıyorsanız senaryoya ait değildir. Bu basit görünebilir, ancak filme alınamayan materyaller içeren birçok senaryo okudum. Bir senaryo yazarı olarak sizden istenen şey, sayfadaki bir film, ne fazlası ne daha azıdır.
5. Düzenleme
En az üç aşama öneriyorum. Birincisi hikaye ve karakter için. Artık dramanın nerede yattığını biliyorsunuz. Dolayısıyla yapabildiğin kadar dramayı sağlayın. Hikayeyi ilerletmeyen veya karakteri açığa çıkarmayan sahneleri kesin yani yok edin. Sahne bunlardan yalnızca birini yapıyorsa, gerektiğinde sahneleri tarayarak daha fazlasını yapmaya çalışın.
İkincisi yazarken kendinize karşı acımasız olun. Hikaye istediğiniz yere geldiğinde, diyalog için senaryoyu tekrar gözden geçirin. Yüksek sesle okuyun ve cümleler kulağınıza doğal gelmiyorsa yeniden yazın. Dilbilgisine gramere fazla yüklenmeyin; konuşanın insan olması gerekiyor. İnsanlar her zaman tam cümlelerle konuşmazlar. Kasılmalar kullanırlar ve kısaca "değil" derler. Odadaki herkesin zaten bildiği şeyleri açıklamazlar.
Üçüncü geçiş, yazım ve dilbilgisi içindir. Okuyucuyu hikayenizden koparacak kötü yazılmış bir cümle veya yazım hatası yapmak istemezsiniz. Okuyucunun tamamen hikayenin içinde kalmasını istersiniz ve hatta yazdığınız hikayede hataları ortadan kaldırırsanız onlara bu hikayenin ehil bir elden çıktığını bile düşündürtebilirsiniz.
6. En Baştan Başlamak
Bu son adımı tamamladığınızda, hemen yeniden başlıyorsunuz çünkü her şeyden önce yazarlar yazmaya devam eder. İster yeni bir konuya başlayabilirsiniz isterseniz yazdığınız hikayeyi yeniden inceleyip içinize sinecek bir hale getirebilirsiniz.
Levent Aslan
02.01.2021
Yorum Yap