BİR YAZAR OLARAK TIKANMAK
Bir senaryo nasıl yazılır, bir yazar nasıl konu üretir ve onu nasıl tamamlar, senaryo yazarken nelere dikkat edilmeli gibi konuları açıklamaya çalıştığım yazı dizilerinde bu defa yazar olarak kilitlenmekten söz ediyorum. Tahmin edebileceğiniz gibi zaman zaman yazarların yazdıkları da su gibi akıp gitmez ve bir yerde tıkanır. Bazen çok yazmaktan bazen de özden kopmaktan kaynaklanan bu durumu aşağıda detaylıca inceleyeyim.
Bir Yazar Olarak Kilitlenmek Ne Demektir?
Yazarın kilitlenmesi, bir sihirbazın gelip de yazarın üzerinde uyguladığı bir büyü ya da sihir değildir. Yani hiçbir gizemi olmayan bu durumdan çıkış da öyle büyük bir olay değildir. İster birinci taslakta ister onuncu taslakta olsun bir yazar olarak takılıp kalmak, yüzleşmesi zor bir durum olabilir. Ancak sorunların çözümü zor veya gizemli değildir. Yazmak bir eylemdir ve hikayenizin sorunlarını çözmek üzere harekete geçmek sizi her zaman izleyicilerinin izlemeyi sevdiği duygusal açıdan ilgi çekici bir senaryoya yönlendirecektir.
Karakterlerinizle İletişim Kurun
Sahneniniz nasıl bitireceğinize karar veremiyor musunuz? İyi gitmediğini biliyorsunuz ve bilgisayar ekranına boş boş bakıyorsunuz. Bir beyaz sayfa da size aynı şekilde bakıyor. Henüz başladınız bir sahneyi yazmaya ve karakterlerin nereye gitmek istediğine dair hiçbir fikriniz yok.
O zaman onlara sorun. Karakterlerinizden biriyle diyalog kurun. Hikayenizin ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu o karaktere açıklayın. Karakterlerin size söyleyeceklerini mutlaka dinleyin. Tüm karakterlerin hikaye hakkında birbirleriyle konuşmasını sağlayın. Çatışma hakkında ne söylemek zorunda kaldıklarına bir bakın. Karakterler birbirleri hakkında nasıl hissediyor? Karakterler kendileri hakkında nasıl hissediyor?
Yazar bloğu denilen duvar yazarın hikayeyi ileri götürmek için aynı şeyi defalarca tekrarlamasıyla oluşur.
Yazar Bloğu Sihirli Kaleme Karşı
Bugün çoğu yazar klavye ile çalışıyor. Bugün birçok yazar klavyeyle nasıl sözcük yazılacağını öğrenmedi, elle yazmayı öğrendiler. Ve elle yazmaya başladığımızda, bu yaratıcı yazma konusundaki ilk anımızdı. Yazmak için ellerimizi kullandığımızda son derece derin, kişisel bir şey olur. Bu eylem daha mütevazı ve çocuksudur. Daha içtendir.
Bilgisayarlar bir kalem ve kağıttan daha az kişiseldir. İzleyicilerimize her zaman daha kişisel gelen bir hikayeyi çözmeye çalışırken, sahnenizin bir versiyonunu el yazısıyla yazmayı düşünün. El ile yazmak farklı bir hızda gerçekleşir. Kağıt üzerinde farklı görünür ve bu farklılık sizi bir an için yazma bloğunu aştığınız bir yere taşıyabilir.
Yazarın Okuyucuyu Bloğu: Görmezden Geldiğiniz Notlar
Senaryonuza takıldıysanız, belki de aldığınız geri bildirimi gerçekten kabullenmenizin zamanı gelmiştir. Gülünç ve kötü olduğunu düşündüğünüz geri bildirimler. Eğer senaryonuzu yazamıyorsanız, senaryonuzu okuyup tamamlayamayan birinin söylediklerini gözden geçirmek mantıklı değil mi?
Okurların işimizle ilgili gördükleri problemler, yeni çalışmalarımızda izlememiz gereken yönü netleştirmemize yardımcı olabilir. Senaryomuzla sorunları olan okuyucularla yaşadığımız sorunlar, hikayemizden vazgeçmemek için ihtiyaç duyduğumuz çözümleri sağlamaya yardımcı olabilir.
Alçakgönüllülük
Senaryo yazarları işlerini hallettirmek eğilimindedir. Hikaye anlatımı kadar yaratıcı bir durum için kendimizi ne kadar önemli olduğumuz görüp yolları kendimiz belirlemeye çalışırız. Nasıl yazacağımı uzun zaman önce de biliyordum ama şimdi çok daha iyi bir yazarım. Ne oldu da daha iyi bir yazar oldum? Tüm bu zaman boyunca, tüm yazarların nasıl yazdıklarını olduğu gibi kabul ettim ve başarılı bir senaryo yazmayı bildiğini iddia edenlerden kaçındım.
Mütevazı olun. Daha önce yapmadıysanız, senaryonuzu ana hatlarıyla belirtin. Eğer henüz yapıyorsanız senaryonun ana hatlarıyla uğraşmayı bırakın ve karakterlerinizi boya kalemleriyle çizin, işaretleyin. Öğrenecek ve bilmek durumunda olduğunuz çok şey olduğunu kabul edin. Nasıl yazacağınızı bildiğinize daha az odaklanın ve aslında nasıl yapacağınızı bildiğiniz gibi nasıl yazacağınızı da göreceksiniz. Yavaş yavaş, bu işleri aceleye getirmeyin…
Sonunda kilitlenmiş ve yarı yazılmış sahnenize bakıyorsunuz, geri dönün ve sevdiğiniz sahneyi tekrar yazın. Aynı noktaya geldiğinizde aslında kilitlenmediğinizi göreceksiniz. Sadece her şeyi bildiğiniz her sorunu çözebileceğiniz hayalinden kendinizi kurtarın ve kabul edin. Bu kabul sizin kilitlerinizi açacaktır.
Levent Aslan
09.01.2021
Yorum Yap