TCG ANADOLU, TÜRK DENİZ KUVVETLERİNE YENİ BİR GÜÇ
TÜRK DENİZCİLİĞİ TARİHİNDEN NOTLAR
Mustafa Kemal, 1916 yılında Çanakkale Cephesinde Alman Basın Ateşesine verdiği demeçte şöyle der; “Karada kıstırıldık, her ne kadar okyanus eteklerine Süveyş, Cebelitarık gibi yerlere erişebilsek de bir okyanus ülkesi değiliz. Ancak okyanusa çıkmamız gerekiyor.” demiştir.
TCG ANADOLU çapında bir amfibi hücum gemisine dair (LHD) ilk düşünceler Soğuk Savaş sonrası ortaya atılmıştır. Zira o dönemde NATO da amfibi güce erişim yolundaydı. Kılıf hazırdı, insani yardım. Çünkü II Dünya Savaşı sonrası tehdit kalmamıştı. Ancak ABD’nin kendisi tehdit olmaya soyundu ve insanı yardım maskesi altında girişilen bu projeler Kore ve Vietnam savaşlarında acımasızca kullanıldı.
Bizde ise bu tür bir gemi için projeler Vural Beyazıt Amiralin 1992-95 yıllarındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürüttüğü döneme kadar uzanır. 1995 yılında ayrılırken dönemin Plan Prensipler Başkanı olan Amiral Mustafa Özbey’in hafif uçak gemisi projesini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak onaylar ve bu haliyle Genel Kurmay Başkanlığına sunar. Genel Kurmay’ın bu projeyi onaylaması 1997 yılını bulur. Daha sonra Deniz Kuvvetleri komutanlığına Güven Erkaya getirilir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca yayınlanan “Açık Denizlere Doğru” strateji dökümanını kaleme aldıran Amiral Güven Erkaya’dır. Türk Deniz Görev Grupları ilk defa bu strateji belgesinde ortaya atılmıştır. Bu belge Türkiye’nin kendi hak ve çıkarlarını korumak amacıyla Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz kıyılarından uzaklaşarak uzak denizlerde güç göstermesi gerektiği yazılıydı. Bu gelişen ve değişiklik gösteren global konjonktüre uygun ancak bazı emperyal ülkelerin istemediği bir davranıştı.
Aynı şekilde Mavi Vatan doktrini de 2006 da ilk çıktığı zaman deniz yetki alanlarımızı tarif etmek için ortaya atılmıştı ama sonraları Türk deniz jeopolitiğinin Süveyş ve Cebelitarık dışına çıkmasına, açık denizlere okyanuslara ulaşmasına dönüştü. Türkiye bu doktrinle bütün Türk dünyasını temsil ediyordu. Adriyatik’ten Çin Seddine uzanan bir coğrafyayı kapsayan doktrin Amerikan görüşleriyle asla uyuşmadı. Aslında 1997 yılında yayınlanan Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi de ABD ile uyuşmamıştı.
İşte bu nedenle bu amirallere Balyoz gibi kumpas davaları açılmış Türk Silahları Kuvvetleri kendi içinde parçalanmak istenmişti. Bütün bu karmaşanın içinde yine de geminin yapımı için gerekli bütçe ayarlanmış, 2015 yılında yapımına onay verilmiş ve 2016 yılında da Sedef Tersanesi tarafından Türk Lloyd'u gözetiminde inşasına başlanmıştı. Mayıs 2019'da denize indirilen gemi, Haziran 2022'de deniz kabul testlerine başladı.
TCG ANADOLU ile ilgili çok merak edilen bir konu da geminin gövdesinde yazan L400 ifadesi. L400 Neyi simgeliyor? Uzmanlara sorulduğunda L harfinin İngilizce’de Landing sözcüğünden geldiğini belirtiyorlar. Landing aynı zamanda uçaklar için de kullanılan iniş anlamına geliyor. Bir uçuş güvertesine, SİHA, helikopter vs gibi hava araçlarının inebileceği anlamına geliyor. Belirtmeliyiz ki gemi önce F35B model uçakların inişi için tasarlanmış ancak sonradan Türkiye’nin programdan çıkarılmasıyla başka bir forma evrilmiştir. 400 sayısı ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca verilen bir numaradır ancak NATO’nun müsaitlik durumuna göre belirlenmektedir.
TCG Anadolu 10 Nisan 2023 tarihinde devlet töreniyle Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Türk donanmasının amiral gemisi niteliği taşıyan ve Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olan platformun hizmete alınışıyla Türkiye caydırıcı gücünü ve güç aktarımı kapasitesini yeni bir seviyeye taşırken Türk savunma sanayii için de aşılan bir başka önemli eşik oldu. Bu açıdan TCG ANADOLU bir prestij gemisidir de aslında. Savaş anlarında kulanım zorluğu, hedef olma gibi dez avantajları olsa da çeşitli kritik anlarda Türkiye Cumhuriyetinin askeri gücünü aktarma kabiliyetini katlayacağı, itibar sağlayacağı ve hareket serbestisi getireceği de ortadadır.
Tam bir uçak gemisi olmasa da çeşitli açılardan uçak gemisine benzemektedir. SİHA ve İHA’lar taşınabilmekte operasyon gerçekleştirip geri dönmesi hesaplanmıştır. TB serisi insansız uçaklar için mutlaka testler de yapılacak ancak KIZILELMA tarafında hala alınacak çok yol bulunmaktadır. Öte yandan geminin enerji sistemleri de bildiğimiz Amerikan uçak gemileri gibi değildir. Yani nükleer bir reaktör ile çalışmadığı için bu açıdan dezavantıjlıdır ancak TCG ANADOLU lojistik destek almadan 30 gün seyrüsefer halinde olma kapasitesine sahiptir.
Türkiye’nin amfibi hücum gücünün, TCG Anadolu ile birlikte %60 civarında artacağı hesaplanmaktadır. Böylelikle bizimle bölgesel deniz gücü rekabetinde bulunan kuvvetlerin işi zorlaşacaktır. Kıbrıs’ın güvenliğinin sağlanması ve Türkiye’nin ulusal çıkarlarının korunmasında TCG Anadolu muhtemel düşmanca girişimlere karşı caydırıcılık sağlayacaktır. Dost ve müttefik güçlere başta insani yardım sağlamak üzere önemli bir unsur kazandırılmıştır. Bu ihtiyaç en fazla 2020 yılında Libya ile yapılan askeri ve MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) anlaşmaları sırasında ortaya çıkmıştır.
Gemiye entegre edilecek hava savunma sistemleri ve gezici insansız intihar uçakları, düşük radar izi ve uzun menzilli hassas mühimmat kullanma kabiliyeti TCG ANADOLU’ya bazı emsallerinden üstün özellikler kazandırmaktadır.
Ayrıca bir tabur büyüklüğünde askeri birliği barındırırken, mekanize çıkarma araçları, zırhlı amfibi hücum araçları, saldırı helikopterleri, çok maksatlı helikopterler ile TCG ANADOLU L400 gemisi etkin kullanılabilecek bir prestij gemisi olarak yerini almıştır.
Öte yandan 6 Şubat 2023 tarihnde yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde insani yardımı sağlamak için bölgeye katkısı çok büyük olabilecek bir unsurdu TCG ANADOLU.
Geminin uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 SİHA, hangarda ise 19 helikopter veya 30 SİHA taşıma kapasitesine sahiptir. Bu hava platformları arasında Türk havacılık sektörü adına öncül platformlar olan kanatları katlanabilen Bayraktar TB3 SİHA, muharip insansız uçak sistemi Bayraktar KIZILELMA ve HÜRJET hafif taarruz uçağı bulunuyor.
TCG ANADOLU 30 yatak kapasiteli tam donanımlı bir hastane ile 2 ameliyathaneye sahip. Dolayısıyla çok çeşitli sağlık sorunlarıyla karaya çıkmadan mücadele edebilecek bir yapıya kavuşturulmuş.
Bilindiği üzere Türkiye’nin F-35 Lightning II programından çıkarılmasıyla Türkiye, TCG Anadolu’nun Mart 2021’de insansız muharip hava araçları ile donatılmasına karar vermişti. TB3 Projesi de bu nedenle geliştirilmişti. Mobil güverteye iniş yapabilecek güçlendirilmiş gövde tasarımı ve iniş takımı ve hatta katlanabilir kanat aerodinamik tasarıma sahip bir SİHA. TCG Anadolu’nun mühendislik serüveni ulusal güvenlik ve savunma stratejisine yönelik yaklaşımları dikkate alındığı zaman bir ders niteliğinde. Yerlilik oranı yaklaşık yüzde 70 olan projenin başta silah sistemleri ve savaş yönetim sistemi olmak üzere elektronik harp sistemleri, kızılötesi arama ve takip sistemi, elektro optik arama sistemi, lazer ikaz sistemi, torpido savunma sistemi, radarlar, muhabere sistemleri, seyir sistemleri ve bilgi dağıtım sistemleri yerli ve milli sanayimiz tarafından geliştiriliyor. Aşağıda teknik özellikleri belirtilen TCG ANADOLU kapasitesine sahip dünya üzerinde sadece 12 ülke bulunuyor.
TCG ANADOLU teknik özellikler
231 metre uzunluk ve 32 metre genişlik
27.436 ton deplasman
20.5 knot azami sürat ve 16 knot ekonomik sürat
Tam yükte en az 9.000 deniz mili seyir siası
Geminin içindeki su alabilen havuza her biri 1 adet tank taşıyabilen 4 adet LCM gemisi (Mekanize Çıkarma Gemisi) kapasitesi
1165 m2 gemi havuzu
1880 m2 hafif yük garajı
6 iniş alanı ve 1 uçuş rampası
Araç güvertelerinde;
– 13 adet Tank
– 27 adet Zırhlı Amfibi Hücum Aracı-ZAHA
– 6 adet Zırhlı Personel Taşıyıcı-ZPT
– 33 adet Muhtelif Araç
– 15 adet Römork olmak üzere
– Toplamda 94 adet araç taşıma kapasitesi
Uçuş güvertesinde;
– Toplam 10 helikopter veya 11 adet SİHA, hangarında ise 19 helikopter veya 30 SİHA taşıma kapasitesi
Levent Aslan...
Fotoğrafların bir kısmı AA kaynaklarından alıntılanmıştır.
Yorum Yap