EKONOMİ SÖZLÜĞÜ - ENFLASYON
Enflasyon Nedir? Nasıl Çözülür?
Enflasyon bir ülkenin genel ekonomik durumunu özetleyen en iyi verilerden birisidir. En çok da sabit gelirli vatandaşların hissettiği bu ekonomik veri aslında hayat kalitemizi de belirliyor. Ülkenin ekonomik, finansal kararlarıyla (talep tabanlı politikalar) birlikte yapısal çözümler yani arz tabanlı politikalar (üretimin arttırılması ve maliyetlerin düşürülmesi) enflasyonu kontrol altında tutabilmek için uygulanan yöntemlerdir. Her ülke vatandaşının kaderini belirleyen enflasyon nedir? Enflasyon nasıl kontrol edilir? Ekonomi finans terimleri sözlüğü yazımızda bu defa Enflasyonu ele alıyoruz.
En yüzeysel tabirle Enflasyon fiyatlar genel seviyesinin sürekli olarak yükselmesidir. Diğer bir deyişle satın alma gücünde süreklilik arz eden bir düşüştür.
Enflasyon, fiyatların genel düzeyinde anlık ya da kısa dönemli artışlar değildir. Aynı şekilde bir ya da birkaç üründeki fiyat yükselmeleri değildir. Enflasyondan söz edebilmek için fiyatların uzun süreli olarak artıyor olması gerekir.
Öte yandan bir kavrama daha dikkat çekmek istiyorum. Enflasyondaki düşüş fiyatların düştüğü anlamına gelmez. Enflasyon bir ivmeyi simgelediği için böyle bir duruma ancak fiyat artış hızının yavaşladığını söyleyerek açıklayabiliriz. Fiyatlar artıyordur ancak artış hızı yavaşlamıştır. Rakamlarla izah edecek olursak, bir yıl %75 olan enflasyon izleyen yıl %25’e düştüyse bu fiyatların da düştüğü anlamına gelmiyor aksine fiyatlar ‘bir önceki yılın fiyatlarına göre %25 artmaya devam etti’, demektir.
Yukarıdaki ifadeyi fiyatlar üzerinden açıklayalım ve basit olsun diye piyasada tek bir malın alınıp satıldığını düşünelim. Bu ürünün fiyatı ilk ay 100 TL, ikinci ay 200 TL, üçüncü ay 250 TL dördüncü ay 300 TL olsun. Şimdi size enflasyon verilerini aşağıdaki tablodaki gibi verelim.
Aylar |
Ürün Fiyatı |
Enflasyon |
1 |
₺100,00 |
0 |
2 |
₺200,00 |
100,00% |
3 |
₺250,00 |
25,00% |
4 |
₺300,00 |
20,00% |
|
|
|
Gördüğünüz gibi birinci ayın öncesinde veri olmadığı için başlangıç ayı olarak alınmış enflasyon hesaplanmamıştır. Ancak ikinci aya geldiğimizde fiyat %100 oranında artmış 100 TL’den 200 TL’ye çıkmıştır.
Sonuç olarak Enflasyon oranı negatif değer üretmediği sürece fiyatlarda düşüşten söz edilemez.
Enflasyon konusu ile ilgili olarak yanlış kullanılan iki terimi de burada açıklamak istiyorum. Deflasyon (deflation) ve Dezenflasyon (disinflation).
Dezenflasyon Nedir?
Yükselen enflasyondan azalan enflasyona geçiş sürecidir. Dezenflasyonun olduğu dönemde enflasyon artışı yavaşlar ya da durma noktasına gelir. Bu durum birçok ülkede enflasyonun kontrol altına alınması için uygulanan politikalar sonucunda dezenflasyon yaşanabilir ya da ekonominin makul dengelere oturmasıyla meydana gelir. Oysa bizim gibi yapısal bozukluğu olan ülkelerde dezenflasyonist dönem pek yaşanmaz çoğunlukla enflasyonist eğilimler hakimdir. Son yirmi yıllık enflasyon verilerini ülkemizin enflasyonda yaşadıklarını göstermeye yeterli olacaktır.
Deflasyon Nedir?
Deflasyon ekonomide bir daralma üretim seviyesinde gerilemeyi ifade etmektedir. Ekonomide daralma olduğu zaman serbest piyasa ekonomi koşullarında fiyat ve ücret artışlarında düşüş olarak görülür.
Öte yandan enflasyonun ilk unsuru maliyet enflasyonudur. Biz bunu ÜFE (Üretici Fiyatları Endeksi) ile görüyoruz. Türkiye gibi ekonomisi ithalata bağlı ülkelerde, eğer para birimi güçlü değilse üreticinin maliyetleri yükselmeye devam edecektir. Bu da satış fiyatlarını yukarı doğru baskılayacağı için biz yine enflasyonun düşüş eğilimine girmediğini göreceğiz. Bu durum ülkeleri enflasyon-devalüasyon-enflasyon devalüasyon sarmalına sokar. Devalüasyon için başka bir sayfa açacağım ama kısaca para biriminin resmi olarak değer kaybetmişini anlatır.
Hiperenflasyon Nedir?
Aylık enflasyonun %50’yi geçmesi durumunda yaşanan enflasyon hiperenflasyon olarak adlandırılır. Hiperenflasyon, enflasyonist ortamlarda olduğu gibi ekonomik belirsizliklerin en şiddetli halinin yaşandığı bir ortamdır. Bilinen en yüksek enflasyon oranlarından biri Almanya’da Ocak 1922 ve Ekim 1923 döneminde Almanya’da görülmüştür. Ekim 1923 enflasyon oranı Almanya’da % 29720 olmuştur.
Dünya’da bazı hiperenflasyon oranları ;
1985 yılında Bolivya’da %11750
1988 yılında Nikaragua’da %14316
1989 yılında Arjantin’de %3080
1994 yılında Brezilya’da %2076
1992 yılında Rusya’da %1735
1993 yılında Ukrayna’da %4735
1997 yılında Bulgaristan’da %1061 oranında görülmüştür. (Miles & Scott, 2005)
Enflasyonla mücadelede iki yöntem tercih edilir. Arz tabanlı politikalar ile Talep tabanlı politikalar.
Talep yanlı politikalarda para ve maliye politikaları ön plana çıkar.
Arz yanlı politikalar ise doğrudan üretimin arttırılması veya maliyetlerin düşürülmesi amaçlanır.
Sağlıklı olan tabii ki arza dönük politikalar üretmektir ancak burada ekonominin temel bileşenlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Eğer özel sektör sermaye yapısı güçlü değilse ve her alanda tatmin edici üretim seviyesine ulaşılmadıysa bu yöntemle de kalıcı başarı sağlanamaz. Bu durumda daha devletçi politikalara yönelmek gerekmektedir çünkü özel sektör birçok konuda ekonomide oluşan boşlukları (ihtiyaçları) kapatamaz.
Talep tabanlı politikaları uygulamanın maliyeti çok yüksek olabilir. Enflasyonun düşmesi için faizler arttırılır, hazine tahvilleri satılır, vergiler arttırılır kısacası insanların mal ve hizmet alımlarına yöneleceği harcamaları azaltıcı önlemler alınır. Uzun sözün kısası piyasada dolaşımda olacak para miktarını baskılayacak politikalar uygulanır.
Enflasyon konusu kronikleştikçe devalüasyon konusu açılmaktadır. Biz bu yazımızda devalüasyona girmeden ülkemizdeki son 20 yılımızın tüketici fiyatlarında yaşanan enflasyonlarını tablo halinde sunalım.
Ve yukarıdaki tabloya göre tüketim malları fiyatları sürekli artarsa (döviz kurunun aynı oranda artmaması durumunda) malların değeri yükselmiş olur ve bu durum ihracat olanaklarını düşürür. Yurt dışına satış yapabilmek için ülke para biriminin değeri düşürülür ki, biraz önce belirttiğimiz gibi devalüasyon konusu gündeme gelir. Enflasyon ne kadar şiddetli olursa devalüasyon gerçekleşme ihtimali de o derece yükselir.
Bir sonraki EKOFIN yazımızda devalüasyonu inceleyeceğiz.
Levent Aslan.
Yorum Yap