BARŞ MANÇO KABINA SIĞAMAYAN BİR EFSANEYDİ
Barış Manço gibi bir efsaneyi sadece sanatçı etiketiyle tanıtmak çok ama çok büyük haksızlık olurdu. O bir aranjör, şarkıcı, söz yazarı (yazdığı şarkıların sözlerinden dolayı ben de filozof etiketini eklemek istiyorum) , TV program yapımcı ve sunucusu, Devlet Sanatçısı, kültür elçisi ve hatta köşe yazarıdır da. İlklerin arasındaydı Türk Rock, Anadolu Rock Müziğinde öyle ki ismi bile bir ilkti. Evet, Barış ismini alan ilk kişiydi. Erkin Koray, Cem Karaca ve diğer ünlü isimlerin yanında Barış Manço da çok değerli katkılarıyla en güçlülerinden biriydi Anadolu Rock’un kurucuları arasında…
56 Yaşında hayata gözlerini yummadan önce tam 200’ün üzerinde beste yaptı. Bu şarkılar ona 12 Altın ve 1 Platin Albüm ve kaset ödülü kazandırdı. Peki, bu 200 beste o haliyle kaldı mı? Hayır, işte bu parçaların büyük bir bölümü Bulgarca, Almanca, Yunanca, Japonca, İbranice, Felemenkçe, İngilizce, Fransızca olarak yorumlandı.
Yazının sonunda açıklayacağımız TV Program sunuculuğu bölümünde hazırlayıp sunduğu programın formatı gereği dünyanın pek çok ülkesini ziyaret etmiş ve filozofik yapısı nedeniyle kendisine Barış Çelebi lakabı takılmıştı.
Barış Manço Dünyaya Geliyor
2 Ocak 1943;
1941 yılında doğan ilk çocuklarına Savaş adını vermişti aile (Rikkat Uyanık ve Hakkı Manço) ancak II Dünya Savaşı’nın şiddeti gittikçe artıyor dünyanın her yanına yayılıyordu. Bu defa dünyaya barış getirsin diye 2 Ocak 1943 tarihinde İstanbul Üsküdar’da Zeynep Kamil Hastanesinde doğan ikinci çocuklarına Barış adını verdiler. Kalbinde büyük bir güzellikle doğan Barış Manço, bir kültür elçisi bir gezgin ve hatta bir filozof oldu Türkiye’ye. Belki bu yüzden çok sevdi çocukları ve tabii çocuklar da onu. Manço’ların Barış’ı Türkiye’de ilk defa Barış ismini alan bebek olmasından dolayı da özeldi.
Barış Manço’nun hiç görmediği amcası olan Yusuf Manço’nun lakabı Tosun’du ve Yusuf Manço ölünce yeni doğan Barış Manço’ya Tosun Yusuf Mehmet Barış adını vermişler. Ancak sürekli ölen kardeşinin adını anmak belki baba Manço’ya hüzünlü geldiğinden olacak ki oğlu ilkokula başladığı zaman nüfus kaydından Tosun Yusuf’u sildiren aile çocuklarının adının Mehmet Barış Manço olarak kalmasına karar verdiler.
1 Şubat 1999;
Birçok açıdan özel biri olan Barış Manço Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli değerlerden biri olmuştu sadece 56 yaşında, 1 Şubat 1999 tarihinde hayata gözlerini yumduğunda.
Barış Manço’nun Hayatı
Adanalı olan annesi Rikkat Uyanık Devlet konservatuvarı klasik Türk Sanat Müziği sanatçısı ve yazardı. Tıpkı Erkin Koray ve Cem Karaca’nın annelerinin oğullarını yönlendirmesi gibi Barış’ın da müziğe aşık olmasında annesinin etkisi büyüktü. Onun sayesinde çocukluğunun üç yılını Adana’da geçirmiş ama aynı zamanda çevresinde birçok sanatçı olmuştu. En başta annesi Zeki Müren’in de hocalığını yapmıştı konservatuarda. Barış, henüz üç yaşındayken anne ve babası hayatlarını ayırdı ve o babasının yanında kaldı. Sonrasında oldukça yer değiştirmeli bir hayat başladı Barış Manço için. Babasıyla birlikte yaşadığı yıllarda sık sık taşındılar. Cihangir'de, Üsküdar'da, Kadıköy'de ve kısa bir süre için Ankara'da yaşadı. İlkokula ağabeyi Savaş ve ailenin en küçük ferdi olan kız kardeşi İnci'nin de okuduğu Kadıköy Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda başladı. Dördüncü yılında Ankara Maarif Koleji'ndeydi ve ilkokulu Kadıköy'de başladığı okulda tamamladı.
Yatılı olarak ağabeyi Savaş Manço’nun da gittiği Galatasaray Lisesi’nin orta eğitim bölümüne gitti. Ağabeyinin lise yıllarındaki lakabı ‘Ayı’ idi. Barış da aynı liseye gidince ağabeyinin lakabı Büyük Ayı Barış Manço ise Küçük Ayı olmuştu. Lise yıllarında iyice yoğunlaşmaya başladı müziğe olan ilgisi. Ancak 4 Mayıs 1959 tarihinde babasını kaybettiğinde Galatasaray Lisesi’nden ayrılmak zorunda kaldı. Şişli Terakki Lisesi’nde bitirdi liseyi. Yükseköğrenimini Belçika Kraliyet Akademisinde Resim-Grafik-İç Mimari alanında yaptı ve okulu birincilikle bitirdi.
Manço Müziğe Başlıyor
Mehmet Barış Manço 1957 yılında yani henüz 14 yaşındayken müzikle ciddi bir şekilde ilgilenmeye başladı. 1958 yılında ilk grubu Kafadarlar’ı kuracak kadar da cesurdu. Henüz ortaokul çağlarındaki gençlerden kurulu bu grup o zamanlar rock’n roll düzenlemeleri yapıyorlardı. Barış Manço ilk bestesini bu dönem ortaya çıkardı. Dream Girl, bu bestesiyle Ankara’da küçük bir müzik ödülü de kazandı. Böylece müzikle dolu dolu geçecek yolun ilk kilometre taşını koymuştu Barış Manço.
İkinci grubu Harmoniler’de yine Galatasaray Lisesi’nden arkadaşları bulunuyordu. 1959 yılında ilk konserini, okuduğu lisenin konferans salonunda verdi.
Barış Manço ve Harmoniler’in ilk eserleri üç kırkbeşlik halinde Grafson Plak şirketince yayınlandı. Bu 45'likler Twistin Usa / The Jet ve Do The Twist / Let's Twist Again 1962 yılında ve Çıt Çıt Twist / Dream Girl 1963 yılında yayınlandı.
Barış Manço liseyi bitirince yükseköğrenimi için Belçika’ya gitmek istedi ve bu durum Harmoniler’in dağılmasına yol açtı.
1963 Eylül’ünde diplomasıyla beraber Türkiye’den ayrıldı. İlk işi önceden iletişim kurduğu ünlü Fransı< Stand-Up’çı ve plak şirketi sahibi Henri Salvador ile buluşmak olmuştu. Bu yüzden salyangoz ticareti yapan bir şirketin kamyonuyla önce Paris’e gitti. Ne yazık ki Salvador Barış Manço’nun Fransızcasını ve fiziksel görünümünü yeterli bulmadı ve bu yüzden bir anlaşma zemini bulamadılar. Barış Manço da rotasını Belçika’da yaşayan ağabeyi Savaş Manço’nun evine çevirdi. Yükseköğrenimi sırasında garsonluk ve otomobil bakıcılığı işleri yaptı. Aynı zamanda Belçika’da şair André Soulac ile tanıştı. Soulac, Manço’nun Fransızcasını geliştirmesine çok yardımcı olurken Manço da bestelerinin değerlendirilmesi imkanına kavuşmuştu. İkilinin birlikte çalışmaları sırasında André Soulac, Manço’nun bestelerine söz yazdı.
Barış Manço’nun Avrupa’daki Müzik Çalışmaları
1964'te Rigolo plak şirketiyle anlaşan Barış Manço, "Jacques Danjean Orkestrası" ile birlikte çalışmaya başladı. Twist'ten Rock and Roll'a dönen Barış Manço'nun kayıt şartları da iyileşmiş oldu. 1964'ün Eylül ayında dört şarkılık Fransızca iki EP (kırkbeşlik) çıkardı. İlk EP'de Baby Sitter ve Quelle Peste, diğerinde Jenny Jenny ve Un autre amour que toi isimli parçalar vardı. Eserlerin başarısı sonucu Fransız radyosunda yayınlanan "Salut les copins" adlı pop müzik içerikli bir programa konuk oldu. Bu kırkbeşlik Türkiye'ye geldiğinde radyocular Manço'yu Fransız bir sanatçı sanarak o şekilde sundular.
12 Ocak 1965'te Paris'te bulunan konser salonu Olympia'da, Salvatore Adamo ve France Gall'den önce sahne alan Barış Manço kendi bestesi olan Babysitter'ı ardından Jenny Jenny, Quelle Peste, Un autre Amour que toi ve Je veux savior adlı şarkıları söyledi. Bu defa Manço'nun sahne performansı Henri Salvador tarafından tebrik edilmişti. Aynı yıl Liège'de "Golden Rollers" adlı bir grupla konser verdi. 1966'da ise bir festivalde "The Folk 4" grubu ile Türk müziğinden örnekler sergileyerek dikkat çekti. Ancak bir Fransız müzisyen Barış Manço'nun aksanını beğenmediği için onun plağının çalınmasını yasaklamak istedi. Bu durum Manço’yu Avrupa kariyerini sonlandırmaya kadar götürdü. Aynı yıl "L' Alba" adlı bir grup Barış Manço ve André Soulac tarafından yazılan ilk parçayı seslendirdi.
Barış Manço ve Moğollar
Bu arada müsait olduğu zamanlarda Paris’e geçerek plak şirketleriyle görüşen Barış, ünlü Fransız stand-up’çı Henri Salvador‘un plak şirketinden 1964 yılında 4 parçadan oluşan bir EP çıkarır. Fransa’daki bu albümden sonra 1966'da Olympia'daki bir konser sırasında "Vahşi Kedi" anlamına gelen "Les Mistigris" adlı Belçikalı grupla tanıştı ve onlarla çalmaya başladı. Grupla beraber Fransa, Belçika, Çekoslovakya, Belçika, Almanya ve İsveç'te konser verdi. Sahibinin Sesi şirketiyle anlaşan Barış Manço, Les Mistigris ile birlikte 1966 yılında II Arrivera / Une Fille ve Aman Avcı Vurma Beni / Bien Fait Pour Toi 45'liklerini çıkardı. 1967 yılında Hollanda'da talihsiz bir kaza geçirdi ve dudağında oluşan derin yara izi nedeniyle bıyık bırakmaya başladı.
Vahşi Kedi (Les Mistigris) ile birlikte 1967 yılının yaz aylarında Türkiye'ye geldi, As Kulüpte bir konser verdi. Manço'nun Les Mistigris ile yaptığı son kayıtlar, 1967 sonlarına doğru bir EP'de (kırkbeşlik plak) toplanarak piyasaya sürüldü. İşte bu kırkbeşlik daha sonradan "Kol Düğmeleri" olarak bilinecektir ve aralarında “Aman Avcı Vurma Beni” de vardır. Manço'nun ilk Türkçe bestesi "Bizim Gibi"nin yanı sıra konserlerde Big Boss Man, Seher Vakti, Good Golly Miss Molly adlı şarkılar yer alıyordu. Ancak vize problemleri ve yasal sorunlar nedeniyle Barış Manço ve Les Mistigris'in yolları ayrıldı.
Barış Manço ve Kurtalan Ekspres
1967 yılında Kaygısızlar grubu ile çalışmaya başladı. Grup ünlü isimlerden, Mazhar Alanson, Fuat Güner, baterist Ali Serdar ve bas gitarist Mithat Danışan'dan oluşuyordu. Daha çok konserler veriyorlardı. Grupla beraber çıkan ilk ilk parçalarda “Karanlıklar İçinde” ve “Keep Lookin”, yabancı bestecilerin şarkılarından yararlanılmıştı. Bu grupla yurt dışında konserler vererek kendilerini tanıtma amacı da güdüyorlardı. Manço'nun gruba katılmasıyla bir strateji geliştirdiler. Buna göre Barış Manço’nun ürettiği İngilizce olan parçalar eski haliyle bırakılacak Türkçe eserler Kaygısızlar eşliğinde yeniden kaydedilerek yayınlanacaktı. Barış Manço'nun Sayan'dan çıkardığı bu ilk plakta en güzel Barış Manço bestesi olan "Bizim Gibi" adlı şarkı "Kol Düğmeleri" olarak yeniden kaydedildi ve bu parça grubun şansı oldu.
Kaygısızlar psychedelic akımından etkilenmişti. Hem Anadolu ezgilerini hem de doğu desenlerini harmanladıkları bu akımın etkisinde bir yandan Bebek, Kağızman gibi türküleri yorumlarken bir yandan da İngilizce besteler üretiyorlardı.
Manço, 68 yılında şarlatan, ukala bir asi genç olarak gösterilirken günümüzde filozofluk mertebesine erişmişti halkın gözünde. Özellikle vefatından sonra daha bir anlaşılır oldu, şarkı sözlerinin arasında saklı gizemler arandı hep. Gerçekten de Barış Manço bizlere şarkı sözleriyle mesajlar veriyordu. Bunları açıkladıkça zamanla anladıkça daha da bir sever olduk Barış Manço’yu. Böylece ünü, toplum içindeki saygın konumu gün geçtikçe daha bir yükseldi ve insanların gönlünde kurdu tahtını.
Barış Manço kendisine yakıştırılan şarlatan ve asi bir genç sıise Kaygısızlar'la "Trip / Karanlıklar İçinde", "Kirpiklerin Ok Ok Eyle / Ağlama Değmez Hayat", "Kağızman / Anadolu" ve Paris'te doldurulan "Flower of Love / Boğaziçi" plaklarını yaptı. Saykodelik tınıların içerisine serpiştirdiği doğu müziğiyle kendine özgü bir Doğu-Batı ezgisi oluşturdu. Aralıklarla plak çıkaran grup hem Anadolu temalarına, hem de doğu motiflerine yakınlığı ile bilinen yavaş yavaş yükselmekte olan psikedelik müzik akımından etkilendi. Barış Manço'nun Kaygısızlar ile yaptığı 45'liklerden “Ağlama Değmez Hayat” 1969 yılında 50.000'in üstünde satış yaparak Manço'ya ilk altın plağını kazandırdı.
Grubun ikinci yılında Fransa’da kaydettikleri “Trip” ve “Susanna” isimli parçaları single olarak çıkartmaya çalıştı. Trip adlı şarkının kaydedilmesi ve meşhur edilmesinin ardından grubun sonu geldi. Zira sorun, elde ettikleri başarı değil, Barış Manço dışında grup üyelerinin yabancı bir ülkede yaşamaktan mutlu olmadıkları gerçeğiydi. Grup dağılınca Barış Manço kendine yeni bir Avrupalı grup bulup onlarla çalışmaya başladı.
Londra’da, Hyde Park’ta İngiliz kökenli “Jonathan Glemser”, Amerika kökenli müzikolog “Jonathan”, Tunus kökenli davulcu “Mounir” ve Kafkasya kökenli basgitarist “Onkan” ile tanışmıştı. Aradığı grubu bulduğunu düşünen Manço, beş ayrı gelenek ve kültürden gelen müzisyenler topluluğu ile çalışmanın kendisine çok farklı özellikle katacağını anlamıştı. İşte bugün 7 den 77 ye hepimizin ezbere bildiği “Dağlar Dağlar” isimli parçasını bu grupla birlikte, yabancı arkadaşlarından öğrendiği bilgiler ışığında kaydetti.
Barış Manço Türkiye’ye Dönüyor
Manço, 1969 Haziran'ında Belçika Kraliyet Akademisi'ni birincilikle bitirmiş ve İstanbul'a çok sevdiği sevgilisi Marie Claude ile dönmüştü. Belli ki özel hayatında çok mutluydu ve geleceğe dair planları vardı Mari Claude ile. Orada evlenmişti ve burada da bu evliliği pekiştirecekti.
Yeni yıl, 1970 Barış için yepyeniydi. Mesela 25 Nisan 1970 tarihinde 50bin’in üzerinde satış yapan “Ağlama Değmez Hayat” ile kazandığı Altın Plak ödülünü Fitaş Sinemasındaki konserde sanatçı Nebahat Çehre’den almıştı.
Barış Manço Psychedelic rock akımından sıyrılmış, Anadolu pop sularında yüzmeye başlamıştı artık. Kasım 1970'te o güne kadar sürekli Batı enstrümanlarını kullanan Barış Manço, bu kez farklı bir şey denedi ve notalarını Kemençe sanatçısı Cüneyd Orhon'un yazdığı Dağlar Dağlar'ı seslendirdi. Barış Manço'nun gitarı ve kemençeyle buluşan bu türkü, Barış Manço’nun yeni müzik tarzının da başlangıcı olmuştu.
Bu türkü ile plağı 700.000'den fazla sattı ve Barış Manço hayatındaki tek Platin Plak Ödülü'nü işte o zaman kazandı.
“Dağlar Dağlar”ın başarısı Türk Müzik dünyasında büyük ses getirmişti ve zaten popüler olan Moğollar ile güçlerini birleştirme kararı aldı. İki tarafın da hedefi Türk Müziği icra ederek Avrupa’da başarı kazanmaktı. O tarihe kadar Barış Manço her ne kadar doğu sentezine zaman zaman el attıysa da hala tam bir batı müzisyeni olarak görülüyordu. Moğollar da Anadolu Pop tarzında ilerliyordu. Hey dergisiyle yaptığı bir röportajında Manço bu durumla ilgili görüşünü aşağıdaki şekilde aktarmıştı;
"Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum. Yepyeni bir grup olduk. Adımız ManchoMongol. Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün Dünya'ya kuvvetlice duyurabilmek için, baş başa vermenin zamanı geldiğini anladık."
Ve Nisan 1971’de, ManchoMongol İstanbul Beyoğlu Fitaş Sineması’nda ilk konserini verirken Barış Manço da Platin Plak ödülünü oyuncu Öztürk Serengil’in elinden almıştı.
Barış Manço ile Moğollar, "İşte Hendek İşte Deve", "Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle" ve "Binboğanın Kızı"'nı kaydettiler. "İşte Hendek İşte Deve", de tıpkı “Dağlar Dağlar” gibi büyük sükse yaptı ve adını Barış Manço klasikleri arasına yazdırdı.
ManchoMongol’un Anadolu turnesinin Kütahya ayağında, Barış Manço uzun saçları yüzünden tehdit edildikten sonra tur otobüslerine dinamitle saldırı düzenlendi. Konserin hemen sonrasında meydana gelen patlamada kimse yara almadı. 1971'de kabakulak olan Barış Manço'nun hastalığının da etkisiyle Fransa'da çalışan bu grup, dört ay değişik yerlerde konserler verdikten sonra oradan ayrıldı. Mançomongol 1971'in Haziran ayında gruptaki anlaşmazlıklar ve Barış Manço'nun sağlık sorunları nedeniyle dağıldı.
Barış Manço ve Fikret Kızılok; Devlerin Aşkı Belçikalı Marie Claude
Barış Manço’nun 1960'larda "Kaygısızlar" isimli Türk rock grubuyla yollarının kesiştiğinden söz etmiştik yukarıda. Kaygısızlar'ın ekibi sık sık değişse de grupta; Ali Serdar, Mazhar Alanson, Mithat Danışan, Fuat Güner, Ender Arol, Semih Oksay, Fikret Kızılok ve Cenap Kıyıkoğlu gibi isimler bulunuyordu o dönem.
Fikret Kızılok ve Barış Manço 8 ay boyunca aynı grupta müzik yaptıktan sonra bir takım sebepler yüzünden yollarını ayırdılar. Fuat Güner bir belgeselde “İşin içinde bir kadın vardı,” diyordu ikisinin bir arada olamayacaklarını anlatmak için.
Barış Manço ile Claude 3 yıl süren birlikteliklerini evlilikle taçlandırmışlardı ama Claude bir anda iki büyük sanatçının arasındaki kadın olmuştu. Kızılok ile Claude birbirine aşık olmuştu. Olan biteni öğrenen Barış Manço aşkını içine gömmüş ve 40 günlük evliliğini Marie Claude’dan sessiz sedasız boşanarak sonlandırmıştı. Resmi boşanma ise 16 Temmuz 1970 tarihinde olmuştu. Bunun nedeni ise Fikret ile Marie’nin birlikte kaçarak Anadolu’yu uyku tulumlarıyla gezmeleridir.
Kızılok ile Claude hiç evlenmedi ama ilerleyen yıllarda Barış Manço Lale (Çağlar) Manço ile (1978) Fikret Kızılok da Şeyda Kızılok ile evlendi (1973).
Her ikisi de ülkemizin değerli sanatçılarıydı ve yaşadıkları bu olayı seviyesizleşmeden sessizce, toplumun acımasız diline düşmeden çözmüşlerdi. Kendilerini saygı ve rahmetle anıyorum.
Barış Manço Askere Gidiyor
1971 ve 1972 yılları yeni grup kurma çalışmalarındaydı Barış Manço. Adını İstanbul’dan Güneydoğu’ya giden trenden (Kurtalan Ekspres) alan grubu kurdu. 1972 Mayıs'ında grupla stüdyoya girerek "Ölüm Allah'ın Emri" ve "Gamzedeyim Deva Bulmam" adlı şarkıları kaydetti. Manço, Engin Yörükoğlu, Celal Güven, Özkan Uğur, Nur Moray ve Ohannes Kemer'in oluşturduğu orkestra ile Anadolu'da konserler verdi. Bu grupla kaydettiği "Ölüm Allah'ın Emri" ve "Gamzedeyim Deva Bulmam" şarkılarının yer aldığı ilk plağı 1972 yılının başında yayımladıktan sonra Barış Manço askere gitti.
Türküola tarafından yayımlanan Barış Manço ve Kurtalan Ekspres'in ilk plağı "Ölüm Allah'ın Emri-Gamzedeyim Deva Bulmam" adlı plakta Kurtalan Ekspres kadrosu şu şekildeydi: Ohannes Kemer (yaylı tambur, gitar), Nur Moray (davul), Engin Yörükoğlu (davul), Celal Güven (vurmalı sazlar), Özkan Uğur (bas), Nezih Cihanoğlu (gitar).
1972 Yılında Kıbrıs Seyahatine giderken asker kaçağı olarak yakalanan Manço, Belçika Kraliyet Akademisi’ni birincilikle bitirdiği diploması sayesinde yedek subay olma hakkı kazanmıştı. 1972 yılının Mayıs ayı sonunda ise grup, veda konserini vererek Manço'yu askere uğurladı. Kurtalan Ekspres ise dağılmayacağını ve Manço'nun askerden dönmesini bekleyeceğini açıkladı.
1972 Nisan’ında Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanlığı’nda yedek subay öğrenciliğine başladı ve öğrencilik dönemi altı ay sürdü. Daha sonra topçu batarya takım komutanı asteğmen olarak bir yıl Edremit'te askerliğini yaptı. Orduda bıyıklarını ve saçlarını kesen Manço, askerlik görevini tamamladıktan sonra hep bıyıklı ve uzun saçlı olacaktı. Polatlı'da ve Edremit'te orduevlerinde konserler verdi. Terhisine kısa bir süre kala Harbiye Orduevi'ne atandı. Toplamda 19 ay 26 gün askerlik yapan Manço, bu sürede orduevi dışında sahne almadı.
Barış Manço, yedek subaylık eğitim dönemi biter bitmez konser ortamından uzak kalsa da plaklarla dinleyiciye ulaşma yollarını denedi. Kurtalan Ekspres ile "Küheylan" ve "Lambaya Püf De" adlı şarkıları kaydetmiş ve uzaktan çekilmiş peruklu bir fotoğrafının bulunduğu bir zarfla piyasaya sürmüştü. Şubat 1973'te yayınlanmış olan Küheylan, Manço'nun isminin sağcıya çıkmasına neden olan ilk eserdi. Parçada geçen ;
Kalk gidelim Küheylan
Uçalım gayri oy, Neslihan'a varalım gayri
…
Kalk gidelim Küheylan
Uçalım gayri oy
Kendimize varalım gayri
Özümüze dönelim gibi sözler Orta Asya özlemi olarak algılanmıştır. "Kalk Gidelim Küheylan"ı 1973 yılının Ağustos ayında yayınlanan, Manço'nun askerliğinin sonlarında tamamlamış olduğu "Hey Koca Topçu/Genç Osman" plağı izledi. "Genç Osman"ın da bir serhat türküsü olması Manço'nun ülkücü olarak eleştirilmesine neden olacaktı.
Barış Manço’dan Sol Yumruk
Askerlik bittikten sonra soluğu müzikle alan Barış Manço ilk konserini Ankara Dedeman Sineması'nda verdi ve ilk defa bir gazinoyla anlaşarak sahne aldı. Ancak Ankara Lunapark Gazinosu'nda bu macera sadece dört gün sürdü ve işi bıraktı. "Programlarımızı çeşitli şekillerde kısıtlamak istediler, kabul etmeyip çıktık" açıklamasını yaptı işi neden bıraktığı sorulunca.
İlk video klibini yine bu dönemde "Hey Koca Topçu" parçası için çekti. Bu klipte Kurtalan Ekspres üyeleri Yeniçeri ve Mehter kıyafetleriyle, Barış Manço ise Mülâzim-i Evvel Barış Efendi olarak asker giysisiyle göründü. 70'lerin ortalarına doğru Cem Karaca solun, Barış Manço ise sağın sembolü olarak görülüyordu. Ancak konserlerinde kendisine bozkurt işareti yapanlara biz sadece sizin için gelmedik buradaki herkes için geldik diyerek "Hey Koca Topçu"yu istek yapanları sol yumruğunu havaya kaldırarak protesto etmeyi de bilmişti.
Müzik Tam Gaz
Barış Manço ve Kurtalan Ekspres 1974 yılı içerisinde "Nazar Eyle, Gülme Ha Gülme" adlı 45'liklerini kaydetti. Bu iki çalışma, öyküsü, sözü ve müziği Barış Manço tarafından yazılan Baykoca Destanı adlı bir konsept çalışmadan alınma şarkılar olmakla birlikte ilk etapta 45'lik olarak yayınlandı. Daha sonra Nazar Eyle adlı çalışma, Baykoca Destanı'ndan çıkartıldı. Manço, 1973 yılında Hey dergisi tarafından yılın erkek şarkıcısı seçildi. 1974 yılı 27 Haziran'da İnönü Stadı'nda düzenlenen "Hey Müzik Festivali-74" kapsamında sahne aldı.
1975 yılında Barış Manço'nun Kurtalan Ekspres ile birlikte bir kırkbeşlik daha yayınladı. Bu plakta hazırlamakta olduğu uzunçalarına lokomotif olarak çıkarılan ve bir yüzü askerde yazdığı "Ben Bilirim Ben Bilirim" diğer yüzüne de uzunçaların isim parçası olan enstrümantal "2023" kaydedildi. Aynı yıl beklenen efsanevi çalışması geldi Manço’nun. Bu kariyerinin ilk uzunçalarıydı ve adı “2023” idi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılına yazılmış senfonik bir eser olan 10 dakikalık "Kayaların Oğlu" ile "2023" ikilisi gibi destansı eserlere sahip sıra dışı bir albümdü ve bu albüm için şöyle konuşmuştu ünlü sanatçı.
"80 yaşımdayken elimde bastonum, belki kolumda oğlum Doğukan, onun yardımıyla çıkarım sahneye ve senfoni orkestrasına 2023 çaldırmak en büyük ideallerimden biri olsa gerek..."
Henüz geç değil hayallerinin gerçek olmasını diliyoruz Barış Manço’nun ve bu dileğimizi buradan Doğukan Manço’ya iletmiş olalım.
1975 yılında Kurtalan Ekspres'te Özkan Uğur'un gruptan ayrılması üzerine 1976'da eski Bunalımlar ve Erkin Koray elemanı Ahmet Güvenç gruba katıldı. Kurtalan'ın yeni klavyecisi ise Dadaşlar'dan gruba geçen Kılıç Danışman’dı. O yıl Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, "Barış Manço'nun Yeni Plağı" adıyla bir 45'lik yayımladı. 45'liğin bir yüzünde "Rezil Dede", diğer yüzünde ise "Vur Ha Vur" yer almaktaydı. "Rezil Dede" adlı parça, "Çay Elinden Öteye" adlı bildik Karadeniz türküsünün Barış Manço'nun esprili sözleriyle bir rock komediye çevrilmiş haliydi. "Vur Ha Vur" ise "2023" uzunçalarının epik parçası Baykoca Destanı'ndan bir bölüm olan şarkının funk ve caz-rock tınılı yeni bir düzenlemeyle elden geçirilmiş haliydi.
Mart 1976’da CBS ile anlaşan Manço, Baris Mancho ismiyle lanse edileceği ve Avrupa pazarına yönelik olarak tamamen İngilizce şarkılardan oluşacak olan proje için 1976 yılının sonuna kadar Kurtalan Ekspres ve 30 kadar Belçikalı müzisyen ile 4 kadın vokalistten oluşan Georges Hayes Orchestra'nın eşliğinde dönem teknolojisinin tüm olanaklarını kullanan bir stüdyoda -Belçika'da- çalıştı. 2 milyon TL'ye mal olan ve 1976 yılının sonlarına doğru Baris Mancho adıyla Avrupa'nın birçok yerinde satışa sunulan uzunçalar, Romanya ve Fas gibi doğu ülkelerinde liste başı olsa bile genel olarak beklediği başarıyı yakalayamadı. Albüm Türkiye'de 1977 yılının başında “Nick the Chopper” olarak yayınlandı ve büyük başarı elde etti.
1977 yılında Barış Manço ve Kurtalan Ekspres'in 1972-1975 arasında 45'lik olarak yayınlanmış plaklarındaki şarkılardan oluşan “Sakla Samanı Gelir Zamanı” yayımlandı. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres 1977'de 45 günlük bir Anadolu turnesine çıktı. Turnenin Balıkesir ayağında konser ekibi (Kütahya konserinde olduğu gibi) saldırıya uğradı ve grup üyelerinden Oktay Aldoğan ve Caner Bora yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Bu olaya rağmen turne devam etti ve tamamlandı.
Aynı yıl CBS firmasının desteğiyle Londra'da Rainbow Tiyatrosu'nda Kurtalan Ekspres ile birlikte konser vererek İngilizce ve Türkçe şarkılarını seslendirdi. Manço, konserden sonra karaciğer enfeksiyonu geçirdi ve karın boşluğunda bağırsağına yapışık bir tümör nedeniyle Belçika'da ameliyat oldu.
Manço, bir süredir sağlık problemleri nedeniyle müzikten uzak kalmıştı. 1978 yılının Haziran ayında Türkiye'ye dönerek yeni plağını hazırlamaya başladı. Plak çalışmalarının arasında 1975'te tanıştığı Lale Çağlar ile 18 Temmuz 1978 tarihinde evlendi. Ohannes Kemer'in gruptan ayrılmasından sonra Kurtalan Ekspres'e Bahadır Akkuzu gitarist olarak girdi. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, yine etkileyici bir çalışma olan ve 1978 sonuna doğru yayınlanan “Yeni Bir Gün” isimli yeni uzunçaların tanıtım konserini 1978 Aralık’ında Şan Sineması'nda gerçekleştirdiler.
Yılbaşında TRT’de Barış Manço
Barış Manço, albümde yer alan şarkılardan "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" ve "Aynalı Kemer İnce Bele"yi 31 Aralık 1978 yılbaşı günü TRT'de seslendirdi. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres, 1979 yılı içerisinde TRT'de İzzet Öz'ün hazırladığı "Sihirli Lamba" adlı müzik programına da iki kez konuk olup albüm parçalarını tanıttılar. Bu programda "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa", "Bir Selam Sana", "Ne Ola Yar Ola", "Yeni Bir Gün" gibi parçaların klipleri de yayınlanmıştır.
“Yeni Bir Gün”, Barış Manço'nun uluslararası arenadaki kariyer savaşı verirken ihmal ettiği Türk müzik dünyasına dönüşünü ve buradaki yerini sağlamlaştıran bir çalışma oldu. Manço, pek çok röportajında yaşadığı bu dönemi yeniden doğuş ve ustalığa geçiş olarak nitelendirmişti. Bu arada Manço’nun yükselişinde bir diğer etken 1979 yılında Cem Karaca'nın Türkiye'de etkinliğini yitirmeye başlamış olmasıydı. Zira o dönemlerde Cem Karaca söylediği “1 Mayıs” şarkısı bu şarkının bulunduğu albüm kapağı yüzünden hakkında dava açılmış yurda çağrılmıştı. Oysa Karaca hapse girerim endişesiyle ülkeye dönmeyi reddediyordu. Bu nedenle Cem Karaca’dan boşalan yeri, stilleri ve ürettikleri benzer olmadığı halde Barış Manço doldurdu ve bu durum Manço'nun yeniden doğuşunu hızlandıran önemli bir etkendi. Barış Manço, bu albümle ilerici (progressive) rock'ın Türkiye'deki en iyi örneklerinden birini verdi. “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa”, “Aynalı Kemer” gibi parçalar Barış Manço'nun halk deyişlerini kullanıp Türk müziğini rock ve pop stilleriyle başarıyla harmanlayarak bestelediği ve zamanında hit olan şarkılarındandır. Barış Manço, 1979 yılında Yeni Bir Gün adlı şarkısı ile Altın Kelebek Ödüllerinde yılın erkek sanatçısı unvanını kazandı. Bu şarkı ile ayrıca yılın bestecisi, yılın albümü ve yılın düzenlemesi ödüllerini de alırken Kurtalan Ekspres de yılın grubu ödülünü kazandı. 1979'da çıktığı Anadolu turnesinin tüm gelirini sağır ve dilsiz çocukların eğitimi ve tedavisi için bağışladı. Aynı yıl Hollanda, Belçika, Birleşik Krallık, Almanya'da ve Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin 5. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında Lefkoşa ve Mağusa'da konserler verdi. Belçika'daki konserden dönerken 24 Ağustos 1979 tarihinde Edirne'de aracının lastiği patladı ve bir otomobille çarpıştı. Kazada bel kemiği çatlayan Manço, boynunda boyunluk belinde çelik korse ile dolaşmak zorunda kaldı. Bu kaza onu uzunca bir süre sahnelerden uzak tutmuştu.
1980 yılında Barış Manço ilk kez kendi bestesini bir başka sanatçıya verdi. Barış Manço’nun sipariş üzerine bizzat Nazan Şoray için yaptığı ve kaydında yine Kurtalan Ekspres'in çaldığı ve 45'lik olarak yayınlanan "Hal Hal" yılın şarkısı ödülünü kazanırken Nazan Şoray'a da altın plak kazandırdı. Manço o sene Bulgaristan Altın Orfe Müzik Festivali'ne katıldı ve “Nick The Chopper” ve “Ben Bir Şarkıyım” şarkılarıyla festivalde Bulgar şarkılarını en iyi yorumlayan şarkıcı dalında birinci seçildi.
1980 yılının Eylül ayında Barış Manço sanat yaşamındaki 20. yılını "20. Sanat Yılı Disco Manço"yu yaparak taçlandırdı. Kasetin Almanya'daki Türk işçileri tarafından korsanının çıkarılması ise Türkiye'de bu albümün plaklaştırılmasına engel oldu. Manço, Kurtalan Ekspres'le beraber 8 Ekim'de Emek Sineması'nda ve 9 Ekim'da Suadiye Atlantik Sineması'nda olmak üzere "Özlenen Randevu" adıyla İstanbul'da iki konser verdi. 1980 Ekim'inde ise daha önce Nazan Şoray tarafından plak yapılmış olan “Hal Hal” arka yüzünde önce Disko Manço'da yer alan “Eğri Büğrü” ile birlikte 45'lik olarak yayınlandı. Bu plak 45'lik olarak yayımlanan son Barış Manço ve Kurtalan Ekspres plağıydı. Gerek Nazan Şoray yorumu gerek Barış Manço yorumu ile büyük ilgi gören şarkı 80'lerin en popüler şarkıları arasında yer almasının yanı sıra bu şarkının Barış Manço ile özdeşleşmesini sağlayacaktı. 19 Mayıs 1981'de Barış ve Lale Manço çiftinin ilk çocukları Doğukan Hazar Manço, Belçika'nın Liège şehrinde doğdu.
Barış Manço 1981 yılının sonunda "Sözüm Meclisten Dışarı" albümünü yayınladı. Albümde yer alan "Arkadaşım Eşek" bir anda küçük büyük herkesin beğenisini kazandı. Fakat albümdeki 9 şarkıdan 6 tanesi TRT denetleme kuruluna takıldı. O tarihe kadar hemen hemen her şarkısı denetleme kurulundan geçen Barış Manço bu sefer TRT denetleme kurulundan sadece "Arkadaşım Eşek", "Şehrazat" ve "Dönence"'nin geçmesi üzerine 4 Kasım 1981 tarihinde albümdeki diğer şarkıların da radyoda ve tv de yayınlanabilmesi için TRT genel müdürü Macit Akman'ı ziyaret ederek albümün denetim kurlu tarafından tekrar değerlendirilmesini rica etti.
Manço, 1982 yılında iki kez TRT'de ünlü müzik insanı İzzet Öz'ün hazırladığı "Teleskop" programına katılarak, "Arkadaşım Eşek", "Şehrazat", "Dönence", "Ali Yazar Veli Bozar" ve "Hal Hal" şarkılarını seslendirdi. 1980’li yolların sonuna kadar sürecek popülerliğin zirvesine çıkmasına “Arkadaşım Eşek” ile birlikte "Ali Yazar Veli Bozar" gibi halk deyişlerine yer veren klasik Barış Manço hitleri yardımcı oluyordu. Öte yandan en başarılı Türk (progressive) ilerici rock şarkılarından biri olarak kabul gören "Dönence" ve Manço'nun günümüzde Dağlar Dağlar'dan sonra en popüler şarkısı olarak kabul edilen "Gülpembe"nin yer aldığı "Sözüm Meclisten Dışarı" albümü efsane eserler olarak kabul edilir.
1982 yılında önce Anadolu turnesi, daha sonra da Amerika konserleri ile büyük başarı elde etmişti. Manço, bu dönemde yurt dışında birçok TV programına konuk olarak katıldı, birçok ülkede konserler verdi. 28-29 Ekim 1982 tarihlerinde Almanya, Avusturya, İsviçre, Belçika ve Hollanda'da televizyon programlarına katıldı. Altın Kelebek ödüllerinde Türk pop müziği dalında 1982 yılının en iyi erkek sanatçısı seçilen Barış Manço 1983 Eurovision Şarkı Yarışması'nın TRT tarafından yapılan Türkiye elemelerine Kazma adlı şarkısıyla katıldı. Barış Manço favori olarak gösterilse de jüri tarafından ön elemede elendi ve "Aslında benim jürim elli milyondur. Esas kararı onlar verecektir. Döneceğim ve parçayı plak yapacağım. O zaman her şey ortaya çıkacak" açıklamasını yaptı.
Barış Manço, 1983 yılının Temmuz ayında “Estağfurullah… Ne Haddimize!” albümünü yayınladı. Manço, bu albümle "Halil İbrahim Sofrası" ve "Kazma" gibi ahlaki sözler içeren şarkılarla zorlu bir dönem yaşayan Türk halkının sözcüsü oldu. Sanatçının 60'lı yıllarda önce Les Mistigris ile "Bizim Gibi" adıyla, daha sonra da Kaygısızlar ile kaydetmiş olduğu aynı parça olan "Kol Düğmeleri", bu albümde Kurtalan Ekspres ile birlikte kaydedilen yeni düzenlemesiyle yer alıp büyük beğeni toplamıştır. 1984 Altın Kelebek ödüllerinde altıncı kez yılın erkek sanatçısı seçilen Manço, 24 Temmuz 1984'te oğlu Batıkan Zorbey Manço'nun doğumu ile ikinci kez baba olma sevincini yaşadı.
1985 tarihinde yayınlanan "24 Ayar" albümü ile birlikte Barış Manço'nun ezgisi değişmeye başlamıştır. Bireşimci ve elektronik dizem ağırlıklı bir tarza sahip, “Değmesin Yağlı Boya”, Garo Mafyan tarafından yapılmış albümde, dönemin dünyada oldukça rağbet gören tarzları elekronik pop, teknopop ve yeni akım etkileşimleri dikkat çekmiştir. Kurtalan Ekspres, o sırada askerde olan Bahadır Akkuzu dışında, Manço'nun 60'lı yıllardan arkadaşı ve Belçika'lı eski bir ilerici rock grubu olan Recreation'ın lideri Jean Jacques Falaise ile birlikte bu albümde de Manço'ya eşlik etmiştir. Jacques Falaise'in Kurtalan Ekspres'e farklı ve uyumlu bir ezgi anlayışı getirdiği bu albüm ustaca yazılmış sözler itibarıyla mutasavvıf bir biçemin benimsendiği "Dört Kapı" çocukların favorisi "Bugün Bayram", "Söyle Zalim Sultan" ve "Gibi Gibi" şarkılarıyla dikkat çekmeyi başardı. Manço'nun diğer albümlerinde de rastladığımız destansı eserlerden biri de bu albümde bulunmaktadır. "Lahburger" adı altındaki parça batılılık ve doğululuk konusuna damga vurur.
Manço bu dönemden itibaren şarkılarına çektiği video klipler ile bu alanda birçok sanatçıya öncü olmuştu. Manço, “Değmesin Yağlı Boya” albümünden birçok şarkısını kliplendirdi. Video klibi ile büyük ilgi gören "Süper Babaanne" ve adını Barış Manço klasikleri arasına yazdıran "Unutamadım" büyük ilgi gördü.
Caner Bora, Celal Güven ve Ahmet Güvenç'in (1991 yılında geri döndü) Kurtalan Ekspres'ten ayrılışları grubun klasik yapısını büyük ölçüde değiştirmişti. Barış Manço'nun Garo Mafyan'la birlikte çalışırken onlara Hüseyin Cebeci ile klavyede Ufuk Yıldırım ve vokalistler Özlem Yüksek ve Yeşim Vatan katıldı. Kurtalan Ekspres'ten Bahadır Akkuzu'nun gözetmenliğini üstlendiği ve bu kadronun ürünü olan 1988 tarihli “Sahibinden İhtiyaçtan” ve 1989 tarihli “Darısı Başınıza” albümleri ile bu albümlerde yer alan "Domates Biber Patlıcan", "Kara Sevda", "Can Bedenden Çıkmayınca” ve "Nane Limon Kabuğu" gibi güçlü parçalar o döneme damgasını vurdu. Barış Manço daha önceden Türkiye'de öncüsü olduğu video klip çalışmalarına bu dönemde hız verdi. Sahibinden İhtiyaçtan ve Darısı Başınıza albümlerindeki bütün şarkılara klip çeken Manço eski hitlerini de kliplendirmeyi ihmal etmedi. Barış Manço, 1989 yılında Sezen Aksu ile birlikte yılın en başarılı pop müzik sanatçısı seçildi.
Barış Manço ile 7’den 77’ye
Barış Manço, yapmak istediği televizyon programlarını yıllarca kafasında planlamasına rağmen dönemin TRT yönetiminden bir türlü olumlu yanıt alamadı. Barış yıllarca dünyayı gezerek elde ettiği bilgi ve kültür birikiminden diğer kuşakların da faydalanmasını istediği için bir dünya belgeseli önermişti. Ekim 1988'de TRT 1 televizyonuna o güne kadar benzeri olmayan bir program önerdi. "Çocuk ve aileye yönelik eğitici ve eğlendirici bir dünya belgeseli" olan ve yayına girdiği günden beri, milyonlarca izleyicinin ilgisini çeken ve ekran başına toplayan, "Barış Manço ile 7'den 77'ye" programı 1988 yılında doğmuş oldu. TRT'de yayınlanan bu programda TV ekibi 150'den fazla ülkeye gidip, oraları seyircilere tanıtır. Bu program Barış Manço’yu unutulmazlar arasına soktu. Program her yaş grubuna sesleniyordu ama Barış Manço daha çok o dönemin çocukların kalbine bu program sayesinde yerleşmişti. O çocuklar yarın Barış Manço’nun müzikleriyle büyüdü ve ölümünden sonra bile ününe ün katmaya devam etti Türkiye’deki her çocuğun Barış ağabeyi.
Adam Olacak Çocuk
7’den 77’ye kimler konuk olmadı ki… Yazarlar, düşünürler, astronotlar, sporcular, süper hatta megastarlar, şairler ve birçok devlet başkanı bu konukların arasındaydı. Program Türk Televizyonculuğunda kırılamayacak rekorlara ve toplanamayacak ödüllere layık görüldü. Ancak Barış Manço’nun yaşlanması ve içindeki çocuk sevgisi ve işe başladığı andan itibaren çocuklara şarkı söyleme aşkı baskın geldiği için programın adı ve teması değiştirildi. Ancak başarı aynıydı. Ne program Ne de Manço performansından kaybetmişti.
Programın adı “Adam Olacak Çocuk” oldu. Tema ise o hafta için seçilen çocukların gelmesi ve Barış Abilerine yeteneklerini göstermesiydi. Barış Abileri de onlara her zaman 10 10 10 verdi. Kalbindeki çocuk sevgisi, öz evlatlarını sarmalamakla kalmayıp dünyanın tüm çocuklarını sevmeye, problemlerini dinlemeye sürükledi Manço’yu…
Ak ve gür saçlı adamın bu büyük sevgisi, şimdi adam olmuş çocukların yüreğinde onu yaşatan nefes olmuştu.
Japonya’ya Özel Paragraf
1990 yılında Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya gelişinin 100. yılı nedeniyle düzenlenen "Türk-Japon dostluğu" etkinlikleri kapsamında Japonya'ya gitti Barış Manço ve Japonya'daki ilk konserini verdi. Bu konseri Japon Veliaht Prensi de izlemişti.
1991'de Japonya'ya tekrar gitti ve Tokyo Soka Üniversitesi İkeda Salonu'nda konser verdi. Konser sırasında Manço'yla birlikte Soka Üniversitesi rektörü ve Soka Vakfı başkanı Daisaku İkeda'nın ellerinde bayraklarla Kara Sevda şarkısını söylemesi ve salonun coşkulu görüntüsü, Türkiye'de de konserin ilgi görmesini sağladı.
1992 yılında Mega Manço albümünü yayınlayan Barış Manço, "Ayı", "Süleyman" gibi şarkılarla kendini dinletmeyi başarsa da 1986 yılından beri uyguladığı formülün eskisi kadar prim yapmadığını fark etti. Daha sonra yapılan bir röportajda albümün daha iyi olabileceğini kendisi de belirtmiştir. 1994 yerel seçimlerinde Tansu Çiller başkanlığındaki Doğru Yol Partisi'nden Kadıköy Belediye Başkanı adayı oldu, ancak rahatsızlığı üzerine seçimden önce adaylıktan çekildi. 1995'te Müsaadenizle Çocuklar albümünü yayınladı. Japonya'dan konser teklifi gelmesi üzerine, 1995'te Japonya'da çok başarılı bir turneye çıktı. 1996'da konser albümü “Live in Japan” yayınlandı.
Bu dönemden sonra müziğin kalitesinin nispeten azaldığı, özel televizyonların arttığı, izlenme kavramının ortaya çıktığı günlerde Barış Manço, kendini hem televizyon, hem de müzik ekranından çekti. 1990'ların sonlarına doğru "Kaplumbağanın Öyküsü" projesini yaratmak istedi ve tanıtımlar da kaydedildi, ancak plak şirketinin isteğiyle Mançoloji adlı bir toplama albüm yapma kararı aldı. Hayranlardan gelen istekler üzerine seçilen şarkılar, Kurtalan Ekspres'te de çalan Eser Taşkıran düzenlemeleriyle kaydedildi.
5 Şubat 1992 tarihinde annesi Rikkat Uyanık (Manço, Kocataş) hayatını kaybetti ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.
Bir Anekdot
1978 yılında annesi ile birlikte katıldığı ünlü sunucu Halit Kıvanç’ın bir TRT Müzik programına katılmıştı. Annesi Rikkat Uyanık bir Türk Sanat Müziği sanatçısıydı ve Barış Manço’nun henüz bir buçuk yaşındayken şarkı söylemeye başladığını ifade etmişti. Hatta bunlardan biri de İngilizce Kiss Me Again Kiss Me My Darling… Annesinin aksine müzikle arasının iyi olmadığını söyleyen Barış Manço ortaokulda iken müzikten sınıfta kaldığını açıklamıştı bu programda.
Büyük Sanatçının Ölümü
Ne yazık ki 1982 yılında geçirdiği kalp spazmıyla ortaya çıkan kalp hastalığı onu 1999 yılında yine yakaladı ve bu defa bırakmadı. 31 Ocak 1999 tarihinde gece 23:30 civarı evinde kalp krizi geçirdi ve acilen kaldırıldığı Siyami Hersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Hastanesi’nde hayatını yitirdi. Devlet sanatçısı olduğu için cenazesine devlet töreni düzenlendi ve bütün kanallar Manço ile ilgili haber ve röportajlar yayınlarken TRT Kanal D ve Kanal 6 televizyonları cenaze törenini aralıksız yayınladı. 3 Şubat 1999 tarihinde üzerinde Galatasaray bayrağı da bulunan Türk Bayrağına sarılı naaşı Atattürk Kültür Merkezi’ne getirilerek tören düzenlendi. Levent Camiindeki cenaze namazından sonra Kanlıca’da bulunan Mihrimah Sultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Ünlü sanatçı bir röportajında şöyle demişti ;
“Ayrıca sanatçı olduğumu da iddia etmiyorum. Ben öldükten sonra torunlarım ansiklopedilerde Barış Manço'yu "sanatçı" diye okurlarsa, galiba sanatçı olduğum da tescil edilmiş olacak. Geleceğe ne bıraktığınız önemli. Yoksa insan yaşarken kendi kendine "Ben sanatçıyım" dememeli.”
Seni, değil torunların milyonlarcamız hala dinleyerek büyük sanatçı diyoruz. Huzur içinde uyu Mehmer Barış Manço. İyi ki bu dünyaya geldin, izini bıraktın… Ardından saygı ve sevgiyle anıyoruz.
Stüdyo Albümleri
1976 – Baris Mancho
1979 – Yeni Bir Gün
1980 – Disco Manço
1981 – Sözüm Meclisten Dışarı
1983 – Estağfurullah… Ne Haddimize!
1985 – 24 Ayar
1986 – Değmesin Yağlı Boya
1988 – Ful Aksesuar’88 Manço: Sahibinden İhtiyaçtan
1989 – Darısı Başınıza
1992 – Mega Manço
1995 – Müsaadenizle Çocuklar
2018 – Golden Rollers (1965’te Belçika’da kayıt edilen ama önce piyasaya çıkmayan şarkılar.)
Konser Albümleri
1996 – Live in Japan
Toplama Albümleri
1972 – Dünden Bugüne
1977 – Sakla Samanı Gelir Zamanı
1993 – Barış Manço Klasikleri: Dağlar Dağlar
1995 – Best Album
1995 – Barış Manço
1999 – Mançoloji
2009 – Kızılcıklar Oldu mu (1966 Plak Kayıtları)
Saygı Albümleri
2002 – Yüreğimdeki Barış Şarkıları
2007 – Barış Manço Çocuk Şarkıları Volume 1
2010 – Barış Manço Çocuk Şarkıları Volume 2
Barış Manço’nun Aldığı Ödüller
Altın Plak Ödülü (1970)
Yılın Bestesi Ödülü (1970)
Hey Dergisi, Yılın Erkek Sanatçısı Ödülü (1973)
Yılın Topluluğu Ödülü (1973)
Hey Dergisi, Yılın Düzenlemesi Ödülü (1973)
Her Dergisi Yılın Erkek Sanatçısı Ödülü (1979)
Yılın Albümü Ödülü (1979)
Orfe Altın Madalya Ödülü (1980)
Uluslararası Kültür Ve Barış Ödülü (1991)
Pamukkale Üniversitesi Onursal Doktora (1995)
Hürriyet Altın Kelebek Tv Yıldızları En İyi Çocuk Programı Ödülü (1997)
Liege Prensliği Onursal Hemşerilik Beratı (1997)
Barış Manço’nun Ünvanları
Barış Manço, 40 yıl içersinde gezdiği ülkelerden ve yaşadığı vatanı olan Türkiye’den aldığı toplam 300 ödülün dışında, aynı zamanda aşağıdaki ünvanlara da sahiptir;
Türkiye Cumhuriyeti: Devlet Sanatçısı (1991)
Hacettepe Üniversitesi: Onursal Doktora (1991)
Japonya Soka Üniversitesi: Uluslararası Kültür ve Barış Ödülü (1991)
Belçika Krallığı: Leopold II Şövalyesi Nişanı (1992)
Fransa Cumhuriyeti: Edebiyat ve Sanat Şövalyesi Nişanı (1992)
Pamukkale Üniversitesi: Onursal Doktora (1995)
Japonya Min-On Sanat Vakfı: Yüksek Şeref Madalyası (1995)
Belçika Liege Prensliği: Onursal Hemşehrilik Beratı (1997)
Levent Aslan
07/07/2023
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
Yorum Yap