Dünya üzerinde tarih boyunca mimari açıdan ya da görkemli görünüşleri açısından mutlaka çok fazla eser meydana getirilmişti. Ancak bunların neler olduğuna doğal olarak zamanın şartları göz önünde bulundurularak çok gezen bazı gezginler tarafından belirlenmiş ancak hepimizin bildiği o liste MÖ II YY. ‘da tarihçi Herodot tarafından yapılmıştır. Herodot’un antik çağa ait bu harikalar listesini 5. YY’da Decades tarafından tescil edilmişti.

Yunanlı tarihçiler 7 Harika’yı sonralarda sık sık yazdılar. MÖ 305-240 arasında yaşayan Cyrene’li Callimachus, İskenderiye Kitaplığı’nın başındaydı ve “Dünyadaki Harikalar Koleksiyonu” adlı eserinde 7 Harika’dan söz ediyor ve tüm bilginin kitaplıkta bulunduğu yazıyordu.   Ancak ne yazık ki İskenderiye Kitaplığı tamamen yok edildi. Orta Çağ’da liste yeniden yapıldı ve tanım olarak Antik Çağın en etkin yedi yapıtı denmişti.  7 Harika’nın bazıları Orta Çağlarda halen duruyordu ama diğerleri yok olmuştu.

Sonuç olarak elde kalan en eski liste (yazılı oyma kayıt) Hollandali ressam Maarten van Heemskerck’den  (1498-1574) ve Johann Fischer von Erlach’in “History of Architecture” ından kalmadır. Günümüz arkeolojisi harikaların tarihinde çok fazla gizemin bulunduğu görüşünde. Harikaları yapanlar için bu yapıtlar dinsel yüceltmedir, mitolojiktir ve sanatsal yönü tartışılmaz. Bu yapılar aynı zamanda gücü ve bilimi de simgeler. Bizim için 7 Harika, zamanın getirdiği değişin koşullarda, henüz kütlesel ve estetik mimari yokken, bin yıllarca ayakta kalıp, biri dahi olsa bugüne kadar ulaşabilen insan yeteneğini simgeler. Şimdi antik kaynaklardaki sözü edilen 7 Harika’yı bir kez daha hatırlayalım.

Giza’daki Büyük Piramit, Efes’teki Artemis Tapınağı, Babil’in Asma Bahçeleri, İskenderiye Feneri, Bodrum Mozolesi, Rodos Heykeli, Olympia Zeus Tapınağı…

Her bir harikayı ayrı ayrı inceleyeceğiz ve önceliği Giza Büyük Piramit’ine verdik.

GİZA PİRAMİDİ

“İnsan zamandan korkar zaman ise piramitlerden…”

7 Harika’nın hala ayakta duran tek kanıtı;  Öyle ki tarihçilerin veya ozanların veya bir başkasının onu harika olarak tanımlamasına hiç ihtiyacı yok. Görüntüsü, ölçüleri ve şekliyle inanılmaz güzellikte görkemli dev bir yapıt. Büyük Piramit ya da Khufu-Keops Piramiti hala zamana karşı dimdik ayakta duruyor, yok olmamakta direniyor.

Büyük Piramit’in yeri Giza’da, antik Memhis mezar kentindedir.  Bugün Mısır sınırları içinde kalan bölge başkent Kahire’nin bir parçasıdır.

Genel kanı Giza Piramitlerinin üçünün de 7 Harika kapsamında olduğudur ancak belirtilen piramit 4. Hanedan’dan Mısır Firavunu Khufu’nun bilimsel saptamalara  göre anıt-mezar olarak MÖ 2500’de yaptırdığı Büyük Piramit’tir.  Geleneksel olarak, piramit yapımı Eski Mısır’da bir “platform-mastaba” kültürünün ürünüdür ve kraliyet için yapılır. Imhotep tarafından Kral Djoser adına yapılan Sakkara piramididir.  Bilimsel geleneğe göre, Büyük Piramit, 20 yılda yapılmıştır. Önce bir kente yapılmış, taş bloklar taşınmış ve yığılmıştır. Yüzeyin düzleştirilmesi için uzun zaman çalışıldığı sanılıyor. Ancak taş blokların nasıl yerleştirildiği bir muammadır. Çeşitli kuramlar geliştirilmiştir. Bunlardan birine göre yapılan spiral bir rampayla çıkarılan taş bloklar üst üste konuluyordu. Rampa çamur kaplanıyor, sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılıyordu. Bir diğer kurama göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılıyordu. Napolyon, 1798 yılında Mısır’a girdiği zaman piramitlerin önünde askerlerine “Askerler, piramitlerin tepesinden  40 yüzyıl bize bakıyor.” demişti.

Büyük Piramit’in özelliklerine göz atacak olursak, yüksekliğinin 145,75 metredir. Şimdilerde bu yüksekliğin 10 metresini kaybettiği düşünülüyor. 43 yüzyıl boyunca dünyanın en yüksek yapısıydı ve ancak 19.yüzyılda geçilebildi. Yüzeyi yumuşak ve düzleştirilmiş taşlarla kaplıydı.

Eğimi 54 derece 54 dakikadır. Tabanının dört kenarı tam olarak ölçüldüğünde ve yönleri belirlendiğinde kusursuzdur. Taban köşelerinin birleştirilmesiyle tam bir kare elde edilir. Her kenarı 229 metredir ve kenar uzunlukları arasında maksimum hata oranı şaşırtıcı biri şekilde %0.1 bile değildir. Piramitin her biri birkaç ton ağırlığında olan iki milyon taş bloktan yapıldığı varsayılmaktadır. Eğer üç piramidin taşları yan yana dizilirse Fransa’yı çevreleyecek 3 metre yüksekliğinde 30,48 cm kalınlığında bir duvar yapılabilir.

Büyük Piramit, Roma’daki St. Peter, Floransa Milanova Londra’daki Westminister ile St Paul Katedrallerinin tümünü yan yana koyarsanız kapladıkları alanı tamamen dolduracaktır. Geçmişe göre artık piramitler için yeni kuramlar geliştiriliyor. Astronomik bir gözlemevi, özel bir inanç için bir tapınak, bilinmeyen çok eski bir uygarlığın yaptığı geometrik yapı, dünya dışı canlılar tarafından özel amaçlı bir yer. Hangisi olursa olsun, bugün dev piramit ve yanındaki iki benzeri ilk bakıldığında ölümden sonraki yaşama doğru yapılacak mistik yolculuğun simgesi ve anısı olarak Nil’in batı kıyısında gizem bulutları arasında duruyorlar.