ANTİK DÜNYANIN YEDİ HARİKASI BABİL'İN ASMA BAHÇELERİ
Bahçenin yamacına yaklaştığınızda yapının kat kat yükseldiğini görüyorsunuz… Tamamı sanki tüm dünyayı simgeliyor… Dev bitki yığınları, büyük ve kalın ağaçlar öylesine cazibeli ki bakanları büyülüyor… Nehirden gelen bol suyu aletler yükseltiyor… Ve dışarıdan tüm bu olup bitenleri göremiyorsunuz… (Tarihçi Diodorus Siculus)
Şelaleler, meyveler ve çiçekler, yapının katlarından taşan bahçeler, egzotik hayvanlar… İşte Babil’in Asma Bahçeleri’ni görenlerin aklında kalanlar bu güzelliklerdi. Eğer Eski Yunan’ın tarihçileri ve ozanları olmasaydılar kimse böyle bir mucizeden haberdar olmayacaktı.
Babil’in Asma Bahçeleri’nin yeri Fırat Nehri’nin doğu kıyısında Bağdat’ın 50 km güneyinde olduğu tahmin edilmektedir. Bazı akademisyenler, bahçelerin Babil'de değil, Asur İmparatorluğu'nun başkenti Nineveh'de olduğunu iddia ederken diğerleri antik yazarlara bağlı kalmakta ve arkeolojinin olumlu kanıtlar sunmasını beklemektedir. Ben burada çoğunlukla antik yazarların bize aktardıklarını ele alıyorum. Öte yandan bir üçüncü grup da var ki Babil’in Asma Bahçeleri’nin bir hayal ürünü olduğunu iddia etmektedir.
Asma Bahçelerinin yapıldığı dönem Babil Krallığının en parlak dönemi ünlü Kral Hammurabi dönemi olarak bilinir (MÖ 1792 – 1750). Krallık Nabo Plashar (MÖ 625 – 605 ) dönemine kadar görkemini sürdürmüştü. Naboplashar’ın oğlu olan Nebuchadnezzar II (MÖ 604 – 562) efsanevi bahçeleri kuran kişidir. Söylentilere göre Kral bu olağanüstü bahçeyi karısı için ya da karısını kıskandığı için yaptırmıştı. Behçeler’le ilgili en geniş bilgiyi Diodorus Siclius ve Berossus gibi tarihçilerden alıyoruz. Babil kaynaklarında ise hiçbir kayda rastlanmıyor. Nebuchadnezzar döneminden kalma tabletlerde dahi Bahçeler’den söz edilmiyor. Buna karşın kralın sarayından Babil’den ve kentin surlarından söz ediliyor. Bu arada belirtmek gerekir ki Asma Bahçeleri’nden söz eden tarihçilerin hiçbirisinin o kadar detay vermesine rağmen, bahçeleri gözleriyle görmemişlerdi.
Babil'in Asma Bahçeleri, MÖ 9. yüzyılda Babil'i kapsamlı bir şekilde yeniden inşa ettiği düşünülen yarı efsanevi ve yarı ilahi kadın Asur hükümdarından sonra Yunanlılar tarafından bazen Semiramis'in Asma Bahçeleri olarak anılırdı. MÖ 5. yüzyılda yaşamış Yunan tarihçisi Herodot, Babil'in etkileyici sulama sistemini ve duvarlarını tarif eder, ancak özel olarak herhangi bir bahçeden bahsetmez. Bahçelerin eski bir kaynağında ilk söz, aslında Yunan adasına yerleşen Babilli Bel-Usru adlı bir rahip olan Koslu Berossus'a aittir. Yazma c. MÖ 290'da, Berossus'un çalışması yalnızca daha sonraki yazarların eserlerinden alıntılanan alıntılar olarak hayatta kalır, ancak Babil'e ilişkin açıklamalarının çoğu arkeoloji tarafından desteklenmiştir.
Modern tarihçilere göre Büyük İskender’in askerleri Babil’in verimli, yemyeşil topraklarından çok etkilenmişler ve geri döndüklerinde Mezopotamya’nın büyüleyici palmiyelerini, bahçelerini. Nebuchadnezzar’ın sarayını, babil’in ünlü kulesini ve zigguratları anlatmakla bitirememişlerdir.
(Ziggurat: Antik Mezopotamya’da ve yer yer İran’da terasa benzeyen bölümleri içeren piramit benzeri yapılardır. Sümer, Asur ve Babil toplumlarında bir çeşit tapınaktır. Piramitlerin aksine Zigguratların tepeleri düzdür.)
Bunların ötesinde anlatılanlar ozanların ve antik tarihçilerin hayal gücüdür. Babil’in Asma Bahçeleri Dünyanın 7 Harikası’nın arasında böylece yerini aldı ve 20 yüzyıla kadar da bu gizem böyle sürdü. Ancak birkaç arkeolog bazı kanıtlara ulaştıklarını açıkladı. Buldukları kanıt Bahçeler’in sulama sistemiydi. Bu gerçek bir kanıttı.
Babil’in Asma Bahçeleri’nin ayrıntılı tanımı için özellikle Strabo’dan ve Bizanslı Philo’dan yararlanmaktayız. Şöyle tanımlanıyordu Babil’in Asma Bahçeleri;
“Bahçe dörtgen biçimindeydi. İki uzun kenarı 400 metre uzunluğundaydı ve kemerlerle küp biçimindeki çeşmelerle süslüydü. Alttan başlayan merdivenler dönerek yükseliyor ve en tepedeki terasa kadar çıkıyordu. Tüm yapı, taş sütunlarla destekliydi ve su akımı eğimli kanallar aracılığı ile sağlanıyordu. Aşağı inen su bir sistemle tekrar yukarı çıkarılıyor ve aşağıya inerken bütün bitkileri suluyordu. Yapılanlar tam olarak bir krallık lüksünü yansıtıyordu…”
Bahçenin kralın sarayına yakın olduğu ileri sürülerek, Antik Babil öreni yakınlarında yapılan kazılarda sulama kanalları ve bahçe duvarları olduğu tahmin edilen duvarlar bulundu. Babil’in Asma Bahçelerini gören bilen yok ama görkemi hala sürüyor. Belki Irak’ta bir gün yeniden sağlıklı şartlarda kazı yapılabilirse daha güvenli veriler elde edilebilir.
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
Yorum Yap