DÜNYANIN YEDİ HARİKASI OLYMPIA’DAKİ ZEUS TAPINAĞI
“Sağ elinde altın ve fildiğinden yapılmış bir zafer simgesi var, sol elindeyse tüm metallerden yapılmış üzerinde bir kartalın bulunduğu bir asa. Büyük Tanrı’nın sembolleri ve giysisi tamamen altından yapılmış…” (Yunanlı Pausanias MS II YY)
Heykel antic olimpiyat oyunları için yapılmıştı. Zaten bulunduğu yerin adı oyunlara verilerek olimpiyatlar denildi. Savaşlar durunca atletler Anadolu’dan Suriye’den, Mısır’dan, Sicilya’dan gelirler, tanrıların kralı olan Zeus’un onurunu yüceltmek için yarışırlardı.
Ünlü Zeus Tapınağı Yunanistan’In batı kıyısında Atina’ya 150 km uzaklıkta, antic kent Olympia’da bulunmaktadır.
Antik Yunan takvimi MÖ 776’da başlar ve olimpiyat oyunlarının başlangıcı olarak kabul edilir. Zeus Tapınağı Mimar Libon tarafından projelendirildi ve MÖ 450’de bitirildi. Önceleri basit bir dorik tapınak olarak görünüyordu ve güzelleştirilmesi için görkemli bir heykelin yapımına. Tarihin en ünlü heykelcilerinden biri olan Pheidias bu iş için görevlendirildi. Benzer bir görev yüzyıllar sonar Michelangelo’ya Sistine Kilisesi’ni resimlemesi için verilecekti.
Yıllar boyu tapınak ziyaret edildi ve adaklar adandı. I. Yüzyılda Roma İmparatoru Caligula heykelini Roma’ya taşıtmaya kalktı ancak kurulan yapı iskelelerinin çökmesiyle vazgeçildi. II Yüzyılda yenilendi ve dev heykel restore edildi. MS 391’de İmparator Theodosius I, pagan inançlarını yasakladı ve tapınağı kapattı. Depremler, seller ve toprak kaymaları zaman içinde tapınağı yok etti. Heykel zengin Yunanlılar tarafından İstanbul’a taşındı ama 462’deki yangınd yok oldu. Bu gün tapınağın sadece temel taşları ve yıkık sütunları duruyor.
Pheidias heykeli MÖ 440 yılında yapmaya başlamıştı. Özel bir teknikle altın ve fildişi karışımı heykellerin yapımında tek uzmandı. Ağaç çerçeveler yapıyor, içlerine metal ve fildişi plakalar yerleştiriyor ve sonar bunlarla heykelleri kaplıyordu. Pheidias’ın atelyesi bu gün hala Olympia’da duruyor. Burada çeşitli heykel parçaları bulunmuştu.
Strabo şöyle yazıyor ve tarihin ilk eleştirmeni olarak şimdikilerin yaptığını aynen yapıyor.
“Tapınak büyük ama heykeltraş eleştirilebilir zira orantısız bir iş yapmış. Zeus otururken tasarlanmış ancak başı tavana değiyor. Bu nedenle de her an büyük tanrının ayağa kalkıp tavanı delerek yıkacağı izlenimine kapılıyoruz.”
Strabo doğruyu yazmıştı ama eleştirisi yanlıştı. Çünkü heykel bu etkiyi vermek için özellikle öyle yapılmıştı. Tanrıların kralının başı tavanı delip, göklere yükseliyor izlenimini veriyordu. Heykel’in kaidesi 1 metre kendisi 13 metreydi. Yani dört katlı bir bina kadar. Tanık olanlar Zeus’un kendisinden çok tahtından söz ediyor. Tahtın ayakları sefenksler ve zaferi simgeleyen kanatlı yaratıklarla süslenmişti. Arada diğer tanrıların tasvirleri de bulunuyordu. Daha sonar benzerleri yapıldı ama hiçbiri aslı gibi olmadı. Ve bizler de bu gün diğerleri gibi bu büyük sanat eserini de sadece merak ediyor ve yine Strabo’yu anımsıyoruz.
“Her şey yok olabilir ama düşüncenin gözü asla yok edilemez.”
Levent Aslan
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
Yorum Yap