ÇİN TORYUM NÜKLEER SANTRALİNİ İŞLETMEYE AÇTI
Çin Ekoloji ve Çevre Bakanlığı, Wuwei Şehrindeki deneysel bir erimiş tuz toryum nükleer reaktörünün işletmeye alınmasını onayladı.
Çinli yetkililer, çalışan bir toryum bazlı erimiş tuz nükleer reaktörünün devreye alınması için resmi olarak yeşil ışık yaktı. Şu anda 2018'den beri yapım aşamasında olan söz konusu reaktör "Toryum Erimiş Tuz Reaktörü - Sıvı Yakıt 1" (Thorium Molten Salt Reactor / TMSR-LF1), Gansu Eyaleti, Wuwei Şehri, Hongshakang Sanayi Kümesi'nde inşa ediliyor.
Başarılı olursa, TMSR-LF1, 2030 yılına kadar daha geniş kapsamlı bir tesis geliştirmek ve inşa etmek için kapıları açabilme potansiyeline sahiptir. Ek olarak 2040'ların başına kadar toryum-uranyum döngüsünün kullanımını sağlayabilecek TMSR yakıt tuzu piro-işlem gösterim tesisinin inşasını da sağlayabilir.
ÇİN'İN ONAYLANMIŞ İLK TORYUM ERİMİŞ TUZ REAKTÖRÜDÜR
Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi (NNSA) 7 Haziran'da yaptığı açıklamada, "Toryum yakıtlı erimiş tuz deneysel reaktör işletme başvurusu ve ilgili teknik dokümanlar incelenmiş, başvurunun ilgili güvenlik gerekliliklerini sağladığı değerlendirilerek iki MWt sıvı yakıtlı toryum bazlı erimiş tuz deneysel reaktörünün ruhsatlandırılmasına karar verilmiştir. " dedi.
Böylelikle Çin, başlangıçta bir dizi testin gerçekleştirileceği ülkenin ilk toryum reaktörünü faaliyete geçirdi. Çin, toryum reaktörü teknolojisini aktif olarak geliştiren birkaç ülkeden biri ve 20 bin yıldan fazla ihtiyacını karşılamaya yetecek kadar geniş toryum rezervlerine sahip. Bunun anlamı ülkedeki toryum rezervi, ülkeye 20 bin yıl elektrik üretebilecek.
Toryumun benzersiz özelliklerinden yararlanma niyetinde olan yalnız Çin değil. Geçmişte, Hindistan, Japonya, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler, toryumun nükleer enerjide olası uygulamasına yönelik araştırmalara büyük ilgi gösterdiler. Bu metalin cazibesi, çoğunlukla tercih edilen nükleer yakıt olan uranyumun yerini alma potansiyeli taşıdığından gelmektedir.
Toryum, magmatik kayalarda ve ağır mineral kumlarda yaygın olarak bulunan gümüşi, hafif radyoaktif bir metaldir. Adı İskandinav mitolojisindeki gök gürültüsü tanrısı Thor'dan gelir. Doğada uranyumdan üç ila dört kat daha fazla bulunur, ancak tarihsel olarak endüstride veya enerji üretiminde çok az kullanım alanı bulmuştur. Bunun nedeni kısmen, toryumun kendi başına bir nükleer yakıt olmamasıdır. Fakat bir tane oluşturmak için kullanılabilir. Toryumun doğal olarak oluşabilen tek izotopu olan toryum-232, atomları parçalanabilir bir maddedir, ancak bölünmeye yola açabilecek bir malzeme değildir; bu, elektrik üretimi için kullanılan enerjiyi serbest bırakan atom çekirdeğinin bölünmesi olan fisyona girmek için yüksek enerjili nötronlara ihtiyaç duyduğu anlamına gelir. Bununla birlikte, ışınlandığında, toryum-232 bir dizi nükleer reaksiyona girer ve sonunda nükleer reaktörlerde yakıt olarak yakılabilen, bölünebilir bir malzeme olan uranyum-233'ü oluşturur.
TORYUM BİZE NE SAĞLAYABİLİR?
Toryum, geleneksel nükleer yakıt olan uranyum-235'e göre çeşitli avantajlara sahiptir. Toryum, su soğutmalı veya erimiş tuz reaktörünü doldururken tükettiğinden daha fazla bölünebilir malzeme (uranyum-233) üretebilir. Tahminlere göre, Dünya'nın üst kabuğu, yaklaşık 3 ppm uranyum ile karşılaştırıldığında, ortalama 10,5 parça (ppm) toryum içerir. (ppm : Milyonda bir parça)
Bolluğu ve bölünebilir malzeme yetiştirme kapasitesi nedeniyle, toryum potansiyel olarak insanlığın enerji ihtiyaçlarına uzun vadeli bir çözüm sunabilir.
Diğer bir avantaj ise, toryum yakıtlı reaktörlerin uranyum muadillerine göre çok daha çevre dostu olabilmesidir. Bu reaktörlerin - ve genel olarak nükleer enerjinin - çalışırken sera gazı yaymamalarına ek olarak, günümüzün uranyum yakıtlı reaktörlerinden daha az uzun ömürlü nükleer atık da üretiyorlar.
Bununla birlikte, toryumun daha çok kullanılmasını zorlaştıran çeşitli ekonomik ve teknik engeller vardır. Bolluğuna rağmen, metalin çıkarılması şu anda göreceli pahalıdır.
IAEA'da bir Uranyum Kaynakları Uzmanı olan Mark Mihalasky, "Nadir toprak elementlerinin ana kaynağı olan mineral monazit, aynı zamanda birincil toryum kaynağıdır" dedi. "Nadir toprak elementlerine yönelik mevcut talep olmasaydı, monazit yalnızca toryum içeriği için çıkarılamazdı. Toryum bir yan üründür ve toryumun çıkarılması uranyumdan daha maliyetli yöntemler gerektirir. Dolayısıyla, mevcut haliyle, yerden uygun maliyetli bir şekilde çekilebilen toryum miktarı, uranyum kadar büyük değil. Bununla birlikte, toryuma ve onun nükleer enerjideki uygulamalarına yönelik daha yüksek bir talep olursa bu durum değişebilir.”
Ancak bu görüşler ne olursa olsun Çin dünyanın en büyük toryum rezervine sahip ve ilk onaylı toryum santralini işletmeye açmış durumda. Gelişmeleri incelemeye devam etmek gerekiyor nükleer cephede.
Levent Aslan.
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
Yorum Yap