EVRENIN AKIL ALMAZ GIZEMLERINDEN KARA DELİKLER
Uzay. Ucu bucağı belli olmayan bu sonsuz evrende yaklaşık olarak iki trilyon galaksi var. Hesaplara dayalı bu tahminlerin ortasında biz bir toz zerresi kadar bile yer kaplamıyoruz bu evrende. Ancak galaksinin ne olduğunu bilenlere nasıl bir ipucu veriyor? Sayısız yaşam olasılığını da beraberinde getiriyor bu rakamlar. Ama konumuz evrende hem ölümü hem de yeni bulgularla yaşamı simgeleyen karadelikler.
Astronomların tahminleri doğrultusunda hemen her galaksinin merkezinde süper kütleli bir karadelik bulunuyor. Bu canavar kara deliklerin boyutları, Güneş’in kütlesinin 4,3 milyon katı olan Sagittarius A karadeliğinden tutun da neredeyse 68 milyar katı olan Ton 618 kod adlı 68 milyar katına kadar değişen boyutlarda olabiliyor. Bilinmeyen oraya nasıl yerleştikleri.
Bir yıldızın çekirdeğinde meydana gelen patlama sonucu meydana gelen patlamaya süpernova patlaması diyoruz. İşte bu süpernova patlamasının ardında bir kara delik bırakıyor. Fakat süper kütleli karadeliğin nasıl oluştuğunu henüz hiçbir bilim insanı bilmiyor. Kozmosun tarihinin büyük bölümünde galaksi merkezleri birçok maddenin küçük bir hacme sıkıştırıldığı yerler oldu. Süper kütleli karadeliklerin yoğun bir küme halindeyken birbirleriyle birleşen yıldız karadeliklerden oluşmuş olabileceği düşünülüyor.
Bu teorinin geçici kanıtları, yakın zamanda ortaya çıkarılan kütle çekim dalgalarının tespitiyle ortaya çıkan iki kara deliğin birleşmesinden geliyor. Birleşen kara deliklerin biri süpernova kalıntısı olamayacak kadar büyüktü ve bu nedenle daha önceki birleşmeden ortaya çıkmış olabileceği düşünüldü.
Süper kütleli bir karadelik meydana getiren alternatif bir yol, yoğun bir gaz bulutunun doğrudan büzülmesi olabilir. Ya da gaz bulutunun çöküşüyle birlikte kara delik birleşmelerinin bir kombinasyonundan ortaya çıkmış olabilir.
Süper kütleli karadeliklerin Büyük Patlama sırasında meydana gelmiş olması da olasılıklar dahilinde. Bu teori, kozmolojinin yumurta-tavuk paradoksuna bir çözüm getirebilir. Hangisi önce ortaya çıktı. Galaksiler mi yoksa süper kütleli kara delikler mi? Galaksilerin önce oluşup sonra bu tür canavarları yaratmaları yerine önce süper kütleli kara delikler oluşmuş ve ardından galaksiler bu kara deliklerin çevresinde doğmuş olabilir.
Devasa ağırlıkta sıkışmış kütlelerine karşın en büyük süper kara delikler en fazla Güneş Sistemi boyutlarında olabiliyor. Yine de güçlerini ters yönlerde saldıkları süper hızlı madde akımları aracılığıyla milyonlarca ışık yılı boyunca yayabiliyorlar. Bu madde akımlarının hızlı olduğu yerlerde (genellikle galaksinin iç bölgeleri) gazlar uzaklaştırılırken yıldız oluşumu sönümlenir. Madde akımlarının yavaşladığı yerlerde ise gazlar sıkışmaya dolayısıyla yıldız oluşmaya başlıyor. Aslında en büyük kara deliklerden gelen güçlü akımlar yeni oluşan yıldızların kütlelerini meydana getirirken aynı zamanda . bizim Güneşimiz gibi daha küçük ve görece soğuk yıldızlar üretiyor gibi görünüyor. Kim bilir belki de süper kütleli kara delik olan Sagittarius A’ya teşekkür etmemiz gerekiyor. Belki de onun püskürttüğü gazlardan oluştuk.
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
Yorum Yap