TENİS OYNAMANIN İNCELİKLERİ
Tenis göründüğü kadar kolay bir spor mu? Aslında çoğu spor bilimcisine göre en zor spor tenistir. Teniste zirveye ulaşmak isteyenlerin bolca yeteneğin yanı sıra hız, güç, fiziksel ve zihinsel dayanıklılığa ihtiyacınız olacaktır.
Profesyonel tenisçiler topla her buluştuklarında mükemmel bir temas olsun isterler. Ancak bunu başarmak sandığınızdan daha zordur. Bilim insanları raketi 1 derece değiştirdiğinizde hedefi ne kadar değiştirdiğinizi hesapladı. Bu kadar küçük bir değişiklik bile hedefi 41 cm gibi büyük bir farkla ıskalamanıza sebep oluyor. Üstüne üstlük mükemmel temas için sadece %0,6’sı kadar kısa bir süreniz var çünkü raketi savururken açısı sürekli değişir. Bu da teniste ustalaşmanın ne kadar zor olduğunu, en deneyimli tenisçilerin bile neden her gün saatlerce antrenman yapmak zorunda olduğunu gösteriyor.
Topun sekme ve kortta ilerleme şeklini etkileyen sadece oyuncular değil elbette. Kortun kendisi de önemli. Tenis maçları topun gezingesini (rotasını) ve hızını etkileyen çeşitli yüzeylerde yapılabiliyor. Örneğin, toprak kortlarda gevşek kil ile top arasında sürtünme nedeniyle vuruşun momentumu azalır. Bu da saatte 107.8 kilometrelik bir vuruşu %43 yavaşlatarak saatte sadece 61 kilometreye düşürüyor ve rakibe vuruşa karşılık verebilmesi için zaman kazandırıyor. Wimbledon’ın çim kortlarında aynı atış saatte yaklaşık saatte 72.4 kilometre hıza erişiyor. Şüphesiz Wimbledon turnuvaları dünyanın her yanındaki tenisçilere vuruşlarını mükemmelleştirmek ilham vermeye devam ediyor.
Teniste Spin Sırları
Profesyonel tenisçiler maçlarda güç kullanmak yerine kontrollü oynamaya eğilimlidir. Bunun anahtarı da "topspin".
Topspin, raketin savrulma hızı, topa temas ettiği açı ve kullanılan tellerin türüyle elde ediliyor. Modern raketlerdeki polyester teller vantuz gibi davranarak topa büyük miktarda kavrama sağlıyor. Bu kontrol imkânı, oyuncuların büyük miktarlarda topspin üretmesini sağlıyor: Topun arkasına tellerin sürtünmesi topun öne doğru dönmesine neden oluyor, bu da topun üzerinde yüksek basınç alanı ve altında düşük basınç alanı yaratıyor. Böylece spinin etkisi ortaya çıkınca top keskin bir şekilde düşüyor. Bu sayede tenisçiler topa daha sert vurarak da topu çizgi içine düşürebiliyorlar. Ayrıca top daha fazla yükseğe zıpladığı için rakip oyunculara daha fazla sorun yaratıyor ve karşılık vermeyi zorlaştırıyor.
Rafael Nadal topspin üretme konusunda üstat olarak görülüyor. Bazı forehand’lerinin dakikada 4900 devir (rpm) hıza ulaştığı kaydedildi. Ancak backhand spin söz konusu olduğunda Roger Federer 5300 rpm gibi muazzam bir hız üretebiliyor.
TOP SPIN (üst dönüş) En yaygın kullanılan spin türüdür. Özellikle forehand, backhand ve ikinci servislerde yaygındır. Topun korttan yukarı sekmesine neden olur. Böylece top, karşılık vermesi zor bir yüksekliğe sıçrar.
FLAT STROKE (düz vuruş) Günümüzde çoğu profesyonel en güçlü vuruşu yapabilmek için düz servis atışı yapar. Bu vuruş hızlı kortlarda çok etkilidir çünkü top çok hızlı hareket ederek rakibinin zamanını kısaltır.
SLICE (kesme) Kesme (slice) tekniğinin avantajı topu alçakta tutmasıdır. Zıplamanın düşük olduğu hızlı kortlarda iyi sonuç verir. Rakibi eğilmeye en rahatsız edici bir açıdan karşılık vermeye zorlar.
Servisin Anatomisi
Çizgiye doğru adım: Oyuncu öndeki ayağını çizgiye yakın yerleştirir ama çizgiye dokunmamaya dikkat eder. Çünkü bu durum “ayak hatası” sayılır. Oyuncunun ayakları birbirinden uzaktır. Bu da hareket başladığında yukarı fırlamak için geniş bir taban sağlar.
Atış: Hızlı servisler için oyuncu, topu arka çizginin 60 cm içine kadar fırlatır. Bu sayede servise doğru eğilebilir ve aynı anda yukarı ve öne doğru gerildiği için ağırlık aktarımı yoluyla güç üretebilir.
Tik pozisyonu: Hemen hemen tüm oyuncular topla temas etmeden hemen önce bu pozisyonu alır. Birçok oyuncu, raket kolunun hareketini dengelemek için baskın olmayan kolunu yukarıda tutar, ayrıca gövdesini yukarıda tutarak topun fileye gitme olasılığını azaltır.
Vuruş sonrası: Servisin yarattığı ileri yönlü hareket genellikle oyuncunun vücudunun öne doğru savrulmasına yol açar. Böylece oyuncu arka çizginin içine düşer. Kalça rotasyonu mükemmel bir güç kaynağıdır. Fotoğrafta, vuruştan sonra oyuncunun vücudunun korta doğru döndüğünü görebilirsiniz. Sağ bacağı dengeyi sağlamak ve bir sonraki vuruşa hızla hazırlanmak için geriye doğru uzanır.
Teniste Servisin Biyomekaniği
Tenisteki en önemli vuruşun (servisin) ardında yatan biyomekaniği öğrenin.
Bilek hareketi: Topla buluşmadan hemen önce bilek toptan uzaklaşarak geriye bükülür, raketi topa doğru sürerek hızla İleri fırlar. Bu küçük hareket raket başı hızının %30'unu sağlar. Bu nedenle kuvvetli bir bilek tüm tenis oyuncuları için şarttır.
Omuz kuvveti: Üst kol ve omuz, raket başı hızının yalnızca %10'unu sağlar ama "tik pozisyonunun" oluşturulmasını sağladıkları için son derecede önemlidir. Bu pozisyon, oyuncunun raketi topa doğru savurmasından hemen önceki noktadır.
Raket başı hızı: Tenisçinin tüm kasları, raket başı hızını (raketin topa doğru ilerleme hızı) artırmak için birlikte çalışır.
Ön kol gücü: Ön kol (raketi tutan kol), raket başı hızının %40'ını sağlar. Bu oran, tüm vücut parçaları arasındaki en yüksek orandır. Uzmanlar kolun temas noktasında tamamen gerilmiş olmasını tavsiye eder çünkü bu durum, kolun toplam uzunluğunu artırarak en yüksek hızı sağlar.
Gövdeyi döndürme: Hızlı ve kuvvetli bir gövde rotasyonu daha etkili bir servise dönüşecektir. Tenisçinin stiline bağlı olarak, büyük bir kalça rotasyonu, servise önemli ölçüde hız katabilir.
Diz Bükme: Bacaklar ve gövde, servisin toplam gücünün %20’sini sağlar. Bazı tenisçiler servise doğru yaylanmak için daha abartılı bir şekilde büker. Bu sayede servisle mümkün olduğu kadar yüksekte temas kurarlar. Bu da servis vuruşu için daha geniş bir alan demektir.
Teniste Temel Vuruşlar
Forehand
Birçok kişi bu vuruşun öğrenilmesi en kolay vuruş olduğunu ve başarılmasının diğer tenis vuruşlarına göre çok daha olası olduğunu iddia eder. Evet, forehand vuruş öğrenmek ve ustalaşmak diğer temel vuruşlardan biraz daha kolay olsa da hiçbir şekilde çocuk oyuncağı olarak görülmez.
Bu vuruş, top yere bir kez çarptıktan ve sektikten sonra gerçekleştirilir. Genellikle oyuncunun raketi avuç içi önde olacak şekilde vücudu boyunca sallamasıyla gerçekleştirilir.
Oyuncu topu sallar ve inmesini istediği yöne doğru vurur. Burada göz önünde bulundurulması gereken en önemli faktör konumlanmadır. Top sizden çok uzaktayken ve ulaşamayacağınız bir yerdeyken topa vurmak istemezsiniz. Bunu yapmanın en iyi yolu, top rahatça ulaşılabilecek bir yerdeyken ve vurmak için kolunuzu tamamen uzatmak zorunda değilken vuruş yapmaktır. Bu yüzden top yerden sekerek size geldiğinde pozisyonunuzu almış olmanız gerekmektedir.
Backhand
Listemizdeki bir sonraki vuruş backhand vuruşudur. Çift el ya da tek el kullanarak backhand vuruşunu yapabilirsiniz. Tek elle kullanılan backhandler, vücuda gelen şutları yönetmek için iki elle kullanılanlara göre daha uygun olabilir ve ayrıca size daha uzun bir erişim sağlamak için vardır.
Ancak iki elli backhandler size daha fazla kontrol ve denge sağlar. Birçok oyuncu, daha kolay uygulandığı ve daha iyi sonuçlar verdiği için iki elli olanları tercih eder, ancak daha deneyimli olan ve tek elli olanları daha yönetilebilir bulan bazı oyuncular da vardır. Bu aslında kişisel bir tercihe ve oyuncu için neyin daha iyi çalıştığına bağlıdır.
Bu vuruş, bir oyuncunun raketini avuç içinden önce elinin arkasıyla vücudunun etrafında sallamasıyla elde edilir. Genellikle dip çizgiden yapılır. Sağ elini kullanan oyuncular söz konusu olduğunda, backhand vuruşu raketin vücudun sol tarafında başlaması ve topla temas kurmak için vücudun sol tarafına doğru devam etmesiyle gerçekleşir.
Vuruş, oyuncunun vücudunun sağ tarafında, raket sağ omzunun üzerinde olacak şekilde sona ermelidir. Bu vuruşun ustalaşması ve uygulanması forehand'den daha zor olarak kabul edilir ve forehand'in sahip olduğu güç ve tutarlılıktan da yoksun olduğu kanıtlanmıştır.
Lob
Bu vuruş tipik olarak rakip filenin yakın çevresinde dururken ve vole atmayı beklerken vurulur. Bu vuruş çoğunlukla bir savunma tekniği olarak kullanılır ve doğru yapıldığında bir oyuncunun avantajına büyük ölçüde kullanılabilir.
Eğer defansif bir lob vuruşu yapmak istiyorsanız, bunu rakibiniz dip çizgiye çekildiğinde yapmalısınız. Eğer bir oyuncu saha dışındaysa, bu savunma lobunu yapmak size geri koşmak ve daha iyi bir savunma pozisyonu bulmak için yeterli zamanı kolayca kazandırabilir.
Lob vuruşu yapılırken top rakibin üzerinden ve doğrudan arkadaki açık sahaya geçirilmelidir. Bir oyuncu bu vuruşu yaparken genellikle topa 0 derece ile 45 derece arasında bir açıyla vurur.
Bu vuruş belirli riskleri beraberinde getirir, ancak mükemmel bir şekilde uygulanırsa size doğrudan sayı kazandırabilir. Bu vuruşu yapmak bir kumar olabilir, ancak aynı zamanda kazanmanıza yardımcı olabilir ve en büyük avantajlarınızdan biri olabilir. Hangi ünlü tenisçilerin bu vuruşu benimsediğini ve başarıyla kullandığını merak ediyor musunuz? Zaman içinde mükemmel lob vuruşları geliştiren oyunculardan bazıları Andre Agassi, Michael Chang ve Andy Murray'dir.
Overhead
Şut olarak da bilinen baş üstü vuruşu, listelediğimiz ilk vuruşa (servis) biraz benzeyen bir vuruştur. Bu vuruş, vurucunun başının üzerinden servis benzeri bir hareketle vurulur, bu yüzden baş üstü vuruşu servise benzer. Baş üstü vuruşu tipik olarak yüksek miktarda kuvvet ve güçle vurulur ve sıklıkla sayıyı sonlandıran vuruştur.
Bir lob vuruşunun rakip tarafından yeterince yükseğe veya derine yapılmaması durumunda, baş üstü vuruşu devreye girer. Baş üstü vuruşlar genellikle file yakınından ya da bazen top sekmeden önce orta sahadan yapılır. Bir oyuncunun dip çizgiden, tipik olarak seken topa baş üstü vuruş yapması da mümkündür, ancak bu çoğunlukla daha az güçlü bir vuruşla sonuçlanır.
Bir oyuncu hem forehand hem de backhand baş üstü vuruşu (şut) da yapabilir. Bununla birlikte, özellikle yeni başlayanlar için backhand baş üstü vuruşlarının başarılmasının çok daha zor olduğunu unutmayın.
Bu nedenle forehand baş üstü vuruşları çok daha yaygındır ve kortta sıkça görülür. Olağanüstü backhand vuruşlarıyla tanınan oyunculardan ikisi Rod Laver ve Jimmy Connors'tır. Her ikisi de solaktır. En ünlü forehand vuruşunu merak ediyor musunuz? Bunu ilk tanıtan kişi Helene Rice'tır. Bu vuruşu 1890 yılında yapan ilk oyuncuydu.
Drop Shot
Bu listede bahsedeceğimiz sondan ikinci vuruş, yaygın olarak drop shot olarak bilinen bir vuruştur. Bir oyuncu topa nispeten yumuşak bir şekilde vurursa ve top rakibin tarafındaki fileye yakın bir yere düşerse, bu bir drop shot olarak kabul edilir. Düşürme vuruşu, bu vuruşu gerçekleştirmek için kullanılan güç eksikliği göz önüne alındığında, dokunarak yapılan bir vuruş olarak da bilinir.
Drop shot aynı zamanda bazı oyuncuların rakipleri dip çizgideyken gerçekleştirdiği daha gelişmiş bir vuruş olarak kabul edilir. Drop shot'ı başarmak, genellikle sürpriz unsurunu gerektirdiğinden zor olarak kabul edilir, ancak hepsi bu kadar değildir. Bu vuruşu gerçekleştirmek için top üzerinde üstün bir kontrole sahip olmak da gereklidir.
Bu vuruşu yapmak için en iyi zamanın ne zaman olduğunu merak ediyor musunuz? Eğer bir oyuncu rakibiyle ralli yapıyorsa ve şutlardan birine vurduktan sonra rakibinin dengesinin biraz bozulduğunu fark ederse, drop vuruşu için mükemmel bir zamandır. Topu filenin üzerinden geçirmek için mümkün olduğunca az güç kullanarak, topu filenin hemen üzerinden, ideal olarak filenin birkaç metre uzağından geçirdiğinizden emin olun. Bu şekilde rakibin ileri koşup topu tekrar oyuna sokmak için yeterli zamanı olmayacaktır.
Tenis vuruşları listemizin sonuncusu, top yere sekmeden önce topa vurarak elde edilen bir vuruş olan vole. Bir oyuncu bu vuruşu genellikle filenin yakınında dururken gerçekleştirir, ancak bunu yapmanın tek yolu bu değildir. Daha geride, sahanın ortasında ve hatta dip çizginin yakınında dururken de vole vuruşu yapılabilir. Bu vuruşu çevreleyen kurallar, oyuncunun baş üstü bir hareket kullanması ve top sekmeden önce vurması gerektiğidir.
Normal vole, swing vole, drop vole ve drive vole olmak üzere çeşitli vole türleri arasında ayrım yapabiliriz. Normal bir vole vuruşu kısa bir geri salınım ve delme vuruşundan oluşur. Bir oyuncu topa daha fazla güç uygulamak için daha uzun bir geri salınım yaparsa, buna swing vole diyoruz. Eğer bir oyuncu topa hafifçe dokunur ve top filenin hemen arkasına düşerse, buna drop vole diyoruz. Drive voleye gelince, oyuncu topa tam bir backswing ve takip hareketi ile vurduğunda elde edilir.
En tanınmış vole vuruşlarını yapanların kimler olduğunu merak ediyorsanız, size yardımcı olabiliriz. John McEnroe, Stefan Edberg ve Leander Paes bugüne kadar en iyi bilinenlerden birkaçıdır.
Levent Aslan
27 Ekim 2024
Bu kitabın imzalı bir fiziki kopyasına sahip olmak için altta bulunan banka bilgilerine ödeme yaptıktan sonra ödeme bildiriminde bulunabilirsiniz
Yorum Yap